Header Ads


Geç Tunç Çağında Deniz Ticareti


Geç Tunç Çağında Deniz Ticareti
Kültürler arası ilişkilerin Neolitik çağdan bu yana deniz ticareti yolu ile geliştiğine dair kanıtlar arkeolojik verilerle desteklenmektedir. Yalnızca belli bölgelerde bulunan hammaddeler hem Neolitik çağda hem de daha sonraları sürekli talep edilen başlıca ticaret ürünleri arasında yer almaktadır. 

Böylece hammaddeler kültürler arası iletişimin ve etkileşimin itici gücü olma özelliğini kazanmış bulunmaktadır. Örneğin volkanik bir cam olan obsidyen Neolitik çağdan itibaren Güney Ege’de ki Melos adasından Kıta Yunanistan’da ki Thesalia bölgesine kadar yayılmıştır. Kyklaol adaları erken dönemlerden başlayarak Ege Dünyası’nda gerçekleşen ticaretin odak noktası olma noktasında gelişirler[1].
İ.Ö. 2000’de Minos kültürü özgün bir doğu Akdeniz kültürü yaratır. Bu dönemden sonra da Minos ile doğu uygarlıkları arasında iletişim artmıştır. Minos kültürünün bir üretimi olan ve İ.Ö. erken 2. Bin’e tarihlenen Minos Kamares seramiğine Kıbrıs’da, Suriye kıyılarında ve Yukarı Mısır’da hatta Assuan’a kadar olan bölgede rastlanmış olması dönemin ticaretinin boyutunun anlaşılması açısından oldukça önemlidir[2]. Knossos’ta ki Eski Saray’da 12. Sülale dönemine tarihlenen bir heykel bulunmuştur. Girit’te aynı döneme tarihlenebilecek buluntular arasında; Mısır Scarabeusları ve Suriye – Mesopotamia silindir mühürleri bulunmuştur.  Ele geçen buluntulardan yola çıkılarak İ.Ö. 2.  Binin birinci yarısında Girit ile Doğu Akdeniz’in önde gelen kültürleri arasında düzenli, yakın ve köklü ilişkilerin bulunduğu sonucuna varmak mümkündür[3].
İ.Ö. 1600 – 1550 yıllarında Geç Tunç Çağı’nın başlamasıyla Akdeniz kültürel ilişkileri giderek gelişerek Batı’ya kadar yayılır. Kıbrıs, Suriye, Filistin, ve Mısır’a yapılan Minos seramiği ithalatı ilişkilerin sürekliliğini yansıtmaktadır. İ.Ö. 16.  ve 15. Yüzyılda Minos seramiğinin dağılımı ve daha sonra Myken ürünlerinin yayıldığı geniş bölge Doğu Akdeniz’de Mısır’dan Anadolu kıyılarını takip ederek Kıbrıs ve Levant bölgesine varan, hatta doğrudan Mısır’a ulaşan deniz yolu güzergahlarının bulunduğu ve bu güzergahlardan giderek daha etkin faydalanıldığını belgeler[4].  

Cam kullanımının Geç Tunç Çağı’nda İ.Ö. 1500 – 1000 yılları arasında özellikle Mesopotamia, Mısır ve Ege bölgesinde canlı bir dönem yaşamıştır[5].  Bu dönem içerisinde özellikle Mesopotamia’dan ve Mısır’da yoğun olarak üretildiği bilinen Cam’ın bir ticaret metası olarak kullanıldığı bilinmektedir. Hammadde olarak camın ülkeler arası yapılan ticarette kullanıldığının en iyi kanıtlarından birisi Uluburun batığıdır.  En az 175 cam külçe Uluburun gemisinin yükü arasında yer almaktadır.  Uluburun batığından ele geçen cam külçelerden elde edilen bilgiler ışığında Camın hem hammadde olarak ticaretinin yapıldığını hem de taşımanın nasıl yapıldığı hakkında bilgi vermektedir.  Buluntular bir yandan külçelerin seramik döküm kaplar içerisinde taşınmadığını tek tek taşındığını aynı zamanda da farklı renkteki külçelerin sistematik olarak farklı ölçülere sahip bulunduklarını göstermektedir[6].
Geç Tunç Çağı’nda cam külçe üretimi ve ticareti yalnızca birkaç buluntu topluluğu ile belgelenebilmektedir. Bunların arasında Uluburun, Kantir- Piramesse ve Amarna en önemlileridir[7].  Bu dönemde Cam külçe ticaretinin boyutları ve bu ticaretin ne şekilde düzenleneceğine dair yazılı kaynaklar da bulunmaktadır[8].  Mısır Firavunları ile diğer Doğu Krallıklarının hükümdarları arasındaki yazışmaların bulunduğu Amarna metinleri ve Mısır’da mezar resimlerinden bulunan Lapislazuli ile dolu sepetlerin yanında yer alan yapay Lapislazuli ve fırından çıkan turkuvaz ve doğal turkuvaz tanımlamaları bu kaynaklar arasında yer almaktadır[9].  Mezar resimlerinde ki buluntular arasında yer alan bu yazıtlarda adı geçen Fırından çıkan Turkuaz tabiri cam eserlerin yarı değerli taşlar yerine kullanıldığının bir kanıtı olarak görülmektedir.


[1] Matthäus 2006, 335
[2] Matthäus 2006, 336
[3] Matthäus 2006, 336
[4] Matthäus 2006, 336
[5] Rehren 2006, 535
[6] Rehren 2006, 535
[7] Rehren 2006, 538
[8] Rehren 2006, 539
[9] Rehren 2006, 539
H. Matthäus, “Geç Tunç Çağı’nda Akdeniz’de Kültürler Arası İlişkiler, Ticaret ve Deniz Seferleri”,Uluburun Gemisi 3000 Yıl Önce Dünya Ticareti,335 - 368, 2006, Bochum
 T. Rehnen, “Geç Tunç Çağı’nda Cam Ticareti”, Uluburun Gemisi 3000 Yıl Önce Dünya Ticareti,535 – 558, 2006, Bochum

Hiç yorum yok

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.