Header Ads


Lucius Septimius Severus ve Pescennius Niger

Lucius Pescennius Niger ve Septimius Severus


Pescenius Niger, İ.S.135 İtalya’da küçük bir kasaba olan Aquinum’da, Asker olan Annius Fuscus ve Lampridia’nın çocukları olarak dünyaya gelir.



Antonius Pius döneminde Roma’nın komşuları ile arasında yapılan barış ve huzur dönemi Macus Aurelius’un  ( İ.S. 161 – 180 ) döneminde Kuzeyde Germanlara, kardeşi Lucius Verus’un da doğuda Prathlara karşı giriştiği büyük savaş neticesinde sona erer.  Barış dönemi bittiğinde Pescennius Niger yirmi yaşlarındadır. Orduya girebilecek yaşta olması ve orduda yüksek mertebeli bir askerin oğlu olması dolayısıyla da orduda kendisine iyi bir yer bulur.  Marcus Aurelius döneminde orduda Auxiliary piyade taburunda askeri prefect olarak  görev yapar. Kariyerinin ikinci basamağında da Commodus döneminde bir lejyon içerisinde yüksek mevkilerden birisi olan çifte askeri tribunlüğü görevine getirilir.
Pescennius’un Dacia’da Sarmatlar’ın merkezi Avrupaya karşı saldırıda bulunmaları üzerine giriştiği mücadele sırasında Dacia garnizonları olan V. Macedonia ve XIII. Gemina lejyonlarını kumanda etmesi ve başarı kazanması sonrasında oldukça güçlenir. Aynı dönem içerisinde kendisi ile birlikte aynı yetkilere ve unvanlara sahip olan Decimus Clodius Albinus isimli bir preator daha bulunmaktadır. Pesceennius Niger daha sonra Suriye Valiliğine atanır. Bu o kadar önemli bir pozisyondur ki emrinde ki iki lejyonluk bir askeri güç bulunmaktadır. Bu Lejyonlar; III. Cyrenaica ve III. Scythica Lejyonlarıdır. Pescennius bundan sonra Antiocheia’yı yeni yönetim merkezi yapar ve bir Suriyeli gibi bölgeyi yönetmeye başlar. Suriye valiliği sırasında çok iyi bir yönetim süreci geçiren Pescennius’un bu döneminde İmparator Commodus’un Senatoya karşı giriştiği mücadelenin bu dönem Roma tarihi içerisinde yoğun bir yeri olduğu görülmektedir. Bu dönem içersinde Roma büyük bir yangın atlatmış arkasından da kendisini Hercules ile özdeşleştiren bir imparatorun düzenlediği çok masraflı Gladiator oyunlarıyla günden güne yıpranmaktadır.  Roma’nın kader zamanlarından birinde Pescennius hala Syria valisi konumunda bulunmaktadır. 31 Aralık 192 / 1 Ocak 193 gecesi Commodus’u devirmek için harekete geçen yaşlı general Pertinax Commodus’un ölümünden sonra İmparator olmuştur. Pertinax’da Pescennius gibi sosyal dereceleri yavaş yavaş tırmanarak orduda ve senatoda kendisine kariyer yapan bir Romalı’dır.
Commodus’un öldürülmesinden 86 gün sonra 28 Mart 193’de Commodus katillerinin kampında bir takım ayaklanmalar çıkarıldı. Bir grup Commodus taraftarı askerler kampta çıkardıkları ayaklanmadan sonra bastırıldı ve daha sonra iki kişilik ve Capax İmperii yani kanunların yeniden düzenlenmesi adı altında bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşmaya göre Pertinax şehir Prefecti T. Flavius Sulpicianus’da Kanunların babası ünvanını alarak yönetimde bulunacakları ve yüce savaş kaharamanı olarak da Marcus Didius Iulianus bulunacaktı. Daha sonra Iulıanus iki rakinbini ortadan kaldırarak kendisini İmparator ilan ettirdi. Yeni düzenlemeler yapmak için ve varlığını korumak için kendisine rakip olarak gördüğü Syria valisi Pescennius Niger’i öldürtmek için suikastçiler gönderdi.
Pescennius’un bu dönemde ki durumu mükemmeldir. Başlangıçta beş lejyonun kontrolü muhtemelen dokuz legionda olabilir kendisinde bulunuyordu. Bu lejyonlar; İskenderiye’de ki II Traiana Fortis , Kudüs’de ki X Fretensis, Bostra’da ki III. Cyrenaica, Raphanaea’da ki III. Gallica ve Melitene’de ki XII Fulminata lejyonlarıdır.  Bölgedeki diğer lejyonların varlığı konusunda bilgi sahibi olunsa da Pescennius’un tarafında mı yoksa karşısında mı yer aldıkları bilinmemektedir. Bu dönemde ki yeni değişimler Roma’ya tahıl ve ticari merkezi olan İskenderiye’nin savunması için oldukça önemli olmalıdır. Değişen durumda bir savaş beklentisi söz konusu olabilmektedir. 
Iulianus’un yönetiminden memnun olmayan Roma’lıların yardımına Pannonia valisi Septimius Severus yetişir. Danube eyaltetinde kontrolü altında bulunan Brigetio’daki I Adiutrix, Vindobona’da ki X Gemina, Carnuntum’da ki XIV Gemina, yukarı Danube bölgesinde ki Regina Castra’da III Italica, Lauriacum’da ki II Italica, aşağı Danube bölgesinde Aquincum’da II Adiutrix, Singidunum’da III Flavia Felix, Viminacium’da VII Claudia, Dacia’da ki Potaissa v Apulum şehirlerinde bulunan V Macedonica ve XIII Gemina ile Novae’de ki I Italica ve Durostrum’da ki XI Claudia lejyonları bulunmaktadır.  Septimius Severus büyük ordusuyla Roma’nın yakınlarına geldiğinde 9 Haziran 132 günü Didius Iulianus öldürülmüş ve Senato Severus’u İmparator olarak çoktan kabul etmiş bulunmaktadır.

Bu sırada, Britania bölgesinde baş gösteren kaos ortamının başında Decimus Claudius Albinus bulunmaktadır.  Albinus’un emrinde bulunan Isca-Caerleon’daki II Augusta, VI Deva-Chester’da ki Victrix, Eburacum-York’da ki XX Valeria Victrix lejyonları ile birlikte Septimius Severus’a karşı gelmesi olası görünmemekteydi. Bu yüzden kendisine önerilen Caesar pozisyonunu kabul etmek durumunda kalır ve Germania bölgesinde yönetimini sürdürmeye devam eder[1]. Bu düzenlemeden sonra Septimius Severus Pescennius Nigere karşı düzenleyeceği seferi yoluna koymaya başlar. Severus, atlı aileye mensup bir ailenin çocuğu ve iyi bir kumandan olması dolayısıyla da Commodus tarafından Suriye Valiliğine atanan Pescennius’u ne kınayabiliyordu ne de açıkça övebiliyordu[2]. Niger çok keskin zekalı birisi olmamasına rağmen ve elinde bulundurduğu muazzam gücü ile olduğundan daha fazla abartılmıştır.  Hatta adamları onu yeni bir İskender olarak görmüş ve o şekilde selamlamıştır[3]

Severus tarafından Asya valisi olarak atanan Asellius Aemilianus’un başında bulunduğu I Italica ve XI Claudia Lejyonlarını Bosporus’u kontorlu altında tutmak üzere Byzantium’a gönderir ki burası da deniz ticaret yollarının denetim altında tutulması için oldukça önemli bir bölgedir. Bu durumda Niger’e bağlı kalan Aemilianus Niger adına Byzantium’u işgal eder[4].  Pescennius’un Septimius’a anlaşma önerir. Önerdiği bu anlaşma; İmparatorluğu paylaşma ve Severus’un bu anlaşma üzerindeki kesin garantisi olması talep etmiştir. Severus Roma’dan ayrılmadan önce bir takım düzenlemeler yapmıştır. Kardeşi P. Septimius Geta’yı Dacia valiliğine atamış, L. Fabius Clio’ya da Perinthus’un korunması görevi verilmiştir[5]. Daha sonra Aemilianus’un orduları Severus’un diğer Generalleri tarafından Cyzicus’da yenilgiye uğratıldı ve Aemilianus öldürüldü[6].  Niger Byzantium’u kaybeder ve tekrar direniş gösterebilmek için Nicaea’ya geri çekilir. Ancak Nicomedia Severus tarafından işgal edilir. Bunun üzerine de Suriye’de savaşacak korunaklı bir alan aramaya başlar bu amaçla Ordusunu Kilikia kapılarını kullanarak Toros dağları üzerinden Kilikia’ya indirir[7].

Daha sonra Valerianus ve Anullinus’un yönettiği Severus’un orduları darlığından, yüksekliğinden ve denize doğru alçalan bir dağ silsilesinin Cilicia kapıları olarak adlandırılan alandan geçirerek İssos’a getirdiler.  Pescennius ise ordusunun başında bizzat bulunmaktaydı ve savaş düzenine de ordusunu bizzat kendisi getirmişti[8].  Pescennius tepelik bir arazinin üzerinde mevzi almıştı. Ordularının düzeni ise şu şekildeydi; ön saflarda ağır silahlı askerleri yerleştirdi, sonra cirit atan adamları ve hepsinin arkasında okçuları yerleştirmişti. Bununla amaçladığı yakın savaş taktiği uygulayarak antogonistleri devre dışı bırakmayı amaçlamaktaydı. Phalanxlar tarafından korunan sağ ve sol kanatları aynı zamanda deniz ve ormanlar tarafından da korunduğu için saldırıya maruz kalması olasılığı bulunmamaktaydı. Aynı zamanda savaş alanından askerlerinin kaçmalarını önlemek için de en arka tarafa bagaj taşıyıcılarını yerleştirmişti[9]. Anullinus ise Pescennius’un bu düzenini gördükten sonra en öne ağır silahlı askerlerini yerleştirdi. Onların arkasına ise hafif silahlı askerlerini ve onların arkasına da hafif silahlı askerlerini destekleyecek diğer askerlerini yerleştirdi. Bu sıranın arkasında ise okçular bulunmaktaydı ki düşmanın ilerleyişini yavaşlatabilmeliydi. Aynı zamanda ormanın içlerine Valerianus’un emrinde gönderdiği askerleri ise Pescennius’un ordusuna orman içerisinden aniden saldıracak ve kanatlarının direncini kıracaktı[10]. Savaşın ilk anlarında gerek sayıca üstün olmaları gerekse de arazi şartlarından faydalanan Pescennius’un orduları Severus’un ordusuna oranla daha iyi durumda görünmekteydiler. Aynı zamanda Testudo tarzında birbirlerinin kalkanlarından güç alarak ilerlemekteydiler ki bu da oldukça sıkı bir savunma yapmalarını sağlamaktaydı[11]. Hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkan fırtına durumun Severus’un askerlerinden yana değişmesini sağladı. Bulutların açık bir gökyüzünden dışarı topladığı bir rüzgarın bir durgunluktan sonra yukarıya sıçradığı, ağır gök gürlemeleri, keskin yıldırımların Pescennius’un askerlerini korkuttuğu söylenmektedir[12].  Pescennius’un askerlerinin dağılmasından sonra onları takip eden Anullinus'un yardımına yetişen Valerianus Pescennius’un kanadına saldırmasından sonra arkadan gelen Anullinus'un kuvvetleri Pescennius’un ordusunu büyük bir yenilgiye uğratır ve askerleri kaçmak zorunda kalırlar[13].
Septimius Severus (Archaeological Museum, Thessaloniki)

Severus Pannonia’da iken bir Jüpiter' rahibinin rüyasında, imparatorun kampına gelen ve onun ilerleyişini zorlaştıracak bir siyah bir adam görür ve şiddet ile onun şiddetle cezalandırılacağını söyler ve Niger savaşta yenildikten sonra Niger isminin ne manaya geldiğini araştırı ve siyah adam olduğunu duyduğunda bunu kahinin rüyasının çıkmasına bağlar[14]. Pescennius bir süre Antiocheia’da esir kaldıktan sonra kaçarak Euphrates’e sığındı.  Fakat takip edenler tarafından yakalandı ve başı kesilerek Severus’a sunuldu. Bundan sonra Severus Niger’in başını bir sırıkta kurutulup karşı gelecek olanlara bir mesaj olması için Byzantium’a gönderdi. Bundan sonra da Niger’in taraftarlarını cezalandırmaya devam etti[15]. Pescennius Parth Kralı Vologases V’e sığınır. Ordusu Severus’un ordusu tarafından takip ve imha edilir. Parth kralı ve teslimiyetini ve bağlılığını sunmak için Pescennius’un başını Byzantium’a Severus’a gönderir. Severus Pescennius’un ailesini ve yandaşlarını cezalandırır Senatodan hatırasının silinmesi için karar çıkartılır. Muzaffer İmparator vasfıyla Parthlara karşı kısa bir savaşa girişen Severus’un İmparatorluğunu meşrulaştırmak için asıl ihtiyacı olan şey bir iç savaş olması ve bundan zaferle çıkması gerekmekteydi. Roma’ya döndükten sonra Galya’da Claudius Albinus’u yendi ve yeniden Mezopotamia’ya giderek Parth başkenti Ctesiphon’u tahrip etti. Daha sonra bu zafer anısına Forum Romanum’da Septimius Severus zafer takını inşa ettirdi. Her ne kadar Lucius Septimius Severus Pescennius Niger’e düşman olsa da her ikisi Pertinax ve Didius Iulianus gibi deneyimli Generallerdiler. Marcus Aurelius’un yönetimi sırasında Romanın tehlikeli düşmanları olan German kabileleri ve Sassanilerin doğudaki varlıklarına karşı askeri kumandanlar Roma dünyasının yeni liderleri oldular.
 E. Gibbon, Roma İmparatorluğu’nun Gerileyiş ve Çöküş Tarihi, İstanbul, 1987  
O. Akşit, Roma İmparatorluk Tarihi, Cilt II, İstanbul, 1985 
Cassius Dio, Roman History, LXXIV, 174 – 181



[1] Gibbon  1987, 138
[2] Cassius Dio LXXIV, 174
[3] Cassius Dio LXXIV, 175
[4] Akşit, 1985, 317
[5] Akşit  1985, 318
[6] Cassius Dio LXXIV, 177
[7] Akşit 1985, 319
[8] Cassius Dio LXXIV, 178
[9] Cassius Dio LXXIV, 179
[10] Cassius Dio LXXIV, 180
[11] Cassius Dio LXXIV, 180
[12] Cassius Dio LXXIV, 181
[13] Cassius Dio LXXIV, 181
[14] Cassius Dio LXXIV, 181
[15] Cassisus Dio LXXIV, 181

Hiç yorum yok

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.