Header Ads


OLAĞANÜSTÜ BİR SİYAH FİGÜRLÜ VAZO: FRANÇOIS VAZOSU'NUN FRİZ AÇIKLAMALARI VE GEÇİRDİĞİ RESTORASYONLAR


YÖNTEM UYGULAMASI HEPHAISTOS’UN DÖNÜŞÜ TROILOS VE AKHILLEUS

Medias Ressamına ait MÖ 410'larda yapılmış Hydria Antik Yunan'da Sanat ve Mitoloji Kitabından

1844 yılında Chiusi yakınlarındaki bir Etrüsk mezarında incelemeler yapan İtalyan hâfir Alessandro François, olağanüstü bir siyah figürlü vazoya ait parçalar bulur.

Mezar daha antik çağda soyulmuş, şüphesiz bronz ve değerli metallerden yapılmış mezar eşyaları çalınmış, yalnızca pişmiş topraktan yapılmış (ve bu yüzden de antik çağ hırsızları için değersiz olan) vazo da, parçalanarak mezarın dışına atılmıştır. Parçaları bir araya getirilmiş bu vazo, mitoloji öğrencileri için bir bilgi hâzinesidir ve bu bölümde Arkaik Dönem ikonografyasının gelişiminde önemli bir referans kaynağı olarak sıklıkla kullanılacaktır.



François Vazo, siyah figür tarzında dekore edilmiş büyük bir Attic volute kraterdir. Eski çanak çömleklerin gerçek bir başyapıtı ve siyah figürlü resmin özü olan François Vazosu, Atina çanak çömlekçiliği ve resim stillerinde büyük bir ilerleme oluşturan, sanatın gelişiminde bir dönüm noktası olduğu için Yunan çanak çömlekçiliğinin incelenmesinde bir dönüm noktası olarak kabul edilebilir. Şu anda Floransa'daki Ulusal Arkeoloji Müzesi'nde tutulan François Vazosu, antik çanak çömlek dekorasyonunun bir mücevheridir. Sanat, tarih ve mit, hepsi bir kap içinde, ama sadece herhangi biri değil: François Vazosu. Arkeologlar ve sanat tarihçileri, keşfeden Alessandro François'nin adından sonra basitçe "François" olarak adlandırırlar. En eski siyah figürlü Attic krater ve 270 boyalı konu ve 121 yazıt taşıyor.

François Vazo'sunun Keşfi


Yedinci yüzyılın başlarından itibaren. M.Ö. Attika'nın Yunan bölgesi önemli bir vasküler geleneğe sahipti ve bu nedenle başyapıtlarını yurtdışına ihraç etti. İtalya'daki ana merkezlerden biri büyük olasılıkla Etruria'daki Vulci şehriydi ve Floransalı arkeologun vazoyu antik çağlarda yağmalanmış ve 1844'te parçalara ayrılmış iki mezar höyüğüne dağılmış olarak bulduğu Vulci'nin Fonte Rotella'sının bulunduğu bir oda mezarındaydı. Tekrarlanan araştırmalara rağmen, hiçbir zaman tam olarak bulunamayan vazo parçaları Floransa'ya gönderildi. 1845'te Floransa'daki restoratör Vincenzo Manni'nin çalışmasıyla restore edildikten sonra, François Vazosu orijinal şeklini geri aldı ve yıllar boyunca eksik parçalar keşfedildi veya yeniden keşfedildi. 

FRANÇOIS VAZOSU'NUN AÇIKLAMALARI VE GEÇİRDİĞİ RESTORASYONLAR

François vazosunun tarihi M.Ö. 570 yılına kadar uzanır; başlangıçta kilikelere (bardaklara) dökülmeden önce şarabı sürahilerle çizmek için kullanılan bir krater (yani bir kap). 66 cm boyunda, çapı 57 cm'yi geçmeyen bir şekilde duruyor.

Dönemin diğer vazolarından ayırt edilebilir, çünkü ilgili hikayeleri ve çizim stili Atina resminde yeni bir şey oluşturur. Aynı zamanda bilinen en eski Attic volute krater ve hala var olan en eski Yunan kraterlerinden biridir.
Volute krater olarak, sapları, muhtemelen pahalı metal prototiplerden esinlenerek, bir İyonik sütunun kapital volutelerinin spirallerini ayrıntılı bir şekilde taklit eder.

Bol miktarda etiketlenmiş, siyah figürlü ressam Kleitias ve Atinalı çömlekçi Ergotimos'un ellerine kolayca atfedildi, sırasıyla "Ergotimos mepoiesen" ve "Klitias megraphsen" anlamına gelen iki kez yazılmış "Ergotimos mepoiesen" ve "Klitias megraphsen" sayesinde.

Bir Etrüsk mezarında bulunduğundan, bu kraterin Yunanistan'dan İtalya'ya seyahat eden "prestij nesnesi" olması gerektiğini ve bu nedenle Yunan Attika bölgesini Akdeniz havzasının geri kalanıyla birleştiren ayrıntılı bir pazarın parçası olacağını anlamak kolaydır.

Keşfinden bu yana, biri unutulmaz bir olayla ilgili olan üç restorasyon gerçekleştirilmiştir.

9 Eylül 1900'de, müzenin bir bekçisi bir iş arkadaşıyla kavga ediyordu ve koruyucu cam kasaya tahta bir tabure fırlattı. Vazo 600'den fazla parçaya ayrıldı. Hasar onarılamaz gibi görünse de, restoratör Peter Zei, François'yi mükemmel bir şekilde yeniden inşa edebildi; bu arada bulunan bir parçayı da ekledi.

François Vazosu, onu keşfeden Alessandro François'nin soyadı ile bilinir.

1902'de bir kez daha restore edilmiş, ancak çalınan bir parça eksik, Floransa'nın 1966'da sular altında kalmasından sonra 1973'te tekrar restorasyonla yüzleşmek zorunda kaldı ve bu da vazonun hasar görmesine neden oldu.

Krateri kaplayan altı frizin içinde dakikalarca temsil edilen iki yüz yetmiş figür vardır. Bunlara en az yüz yirmi bir yazıt ve etiket eklenir. Altı frizden ikisi boyunda, üçü göbekte ve biri ayaktadır. Bunlardan beşi mitlerden hikayeleri temsil ederken, sadece biri sadece hayvanları oluşturuyordu.


M.Ö. 570 yılından hemen sonraya tarihlenen vazo, 60 cm.den biraz yüksek, geniş bir volütlü krater’dir ve çömlekçi Ergotimos ile ressam Kleitias’ın imzalarını taşır (1) . Gövde, boyun ve ayak kısmı altı sıra figürlü sahne ile bezenmiştir ve volütlerin üzerinde dahi figürler görülmektedir. Bir düzineye yakın mitolojik sahnenin işlendiği vazoda, figürlerin 120’den fazlasının ismi yazılıdır.

Vazo, haklarında az sayıda yazılı kaynağın günümüze ulaştığı iki mitosun -Hephaistos’un dönüşü ile Troilos’un takibi ve öldürülmesi- ve bunların ikonografik gelişiminin detaylı olarak incelenmesini sağlayan bir başlangıç noktasıdır. Her iki mitos da vazonun gövde kısmındaki orta frizde* işlenmişlerdir. 

Ajax'ın Aşili taşıma sahnesi


Bir yüzünde Dionysos, Hephaistos’u Olympos’ta bir araya gelmiş olan tanrılara doğru götürmesi, diğer yüzde ise Akhilleus’un genç Troilos ile kız kardeşi Polyksena’yı Troia surlarının dışına kovalaması betimlenmiştir. Bu iki mitos hakkındaki bilgilerimizin çoğu da, yazılı kaynaklardan ziyade, antik sanattaki betimlerinden oluşmaktadır.

Frizin ortasında, vazonun sağ tarafına doğru, Dionysos’a yüzü dönük duran Aphrodite vardır [2]. Dionysos, sağ tarafta, katır üstündeki topal tanrı Hephaistos ile ardından gelen insan-at melezi ‘silen’lerle, ‘nymphe’ler denen kadınlara öncülük ederken görülür. Aphrodite, tahtlarına oturmuş olan Zeus ve Hera’nın önünde durmakta, arkalarında ise Athena, Ares, Artemis, Poseidon(?) ile Hermes bulunmaktadır. Kısacası Dionysos, çok da belli olmayan bir nedenle, Hephaistos’u, Olymposlular meclisine doğru götürmektedir.


Cevabın bir bölümü Pausanias’tan gelir (1.20.3). Pausanias, Atina’daki bir Dionysos kutsal alanını tarif ederken ‘Dionysos’un Hephaistos’u alıp göğe çıkarmasının betimlendiği bir resimden bahseder ve mitosu özetlemeye devam eder:

... Hephaistos doğduğunda, Hera’nın onu gökten aşağı attığına dair bir efsane vardır ve bu sebeple Hephaistos da ona haince tasarlanmış bir hediye yollar; oturduğunda onu bağlayacak görünmez ipleri olan altından bir taht. Hephaistos bu konu hakkında onunla konuşmak isteyen hiçbir tanrıyı dinlemez, ta ki onunla iyi ilişkiler içinde olan Dionysos onu sarhoş edip göğe çıkarana dek.
* Mimari yapılarda olduğu gibi, vazoların üzerinde betimlenen kesintisiz sahnelere de friz denmektedir (Ç.N).

Bu yazı ilk olarak2012 yılında yayınlanmıştır ve 10.01.2023'de güncellenip zenginleştirilmiştir.

Artırılmış gerçeklik ve Karma Gerçeklik ile bazı Vazoloru telefonunuzdan odanıza veya istediğiniz bir yere getirebilirsiniz.

QR KOD OLAĞANÜSTÜ BİR SİYAH FİGÜRLÜ VAZO... - ARKEOLOJİ.BİZ Arkeoloji İle İlgili Her şey.


1 yorum

Herakleitos izinde dedi ki...

Sayın Yönetici. Fransuva Vazosunu anlatan makalede başka bir vazo görseli kullanılmış konuya hakim olmayan okuyucu için yanlış yönlendirme olabilir. kolay gelsin.

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.