Header Ads


BİZANS MİMARİSİ Mimari yapı elemanları


Mimari yapı elemanları

ÇATI:
İng.roof, Fr.tott, toiture, Alm.Dach. YAPI'yi üstten örten, yağış ve dış olaylardan koruyan bölüm. Çatılar, örttükleri yapının boyutları, yapılışında kullanılan malzeme ve teknolojinin yanı sıra biçimsel endişelerle çok farklı biçimlerde oluşturulmaktadır. Ancak temel özellikten olan yapıyı dış etkilerden, özellikle yağıştan koruma, hava geçişini kesme gibi işlevleri değişmemiştir. 
BİZANS MİMARİSİ Mimari yapı elemanları

Gönümüzde yapı fiziğiyle ilgili sorunlar üstünde giderek daha fazla durulması, çatılara da belirli yapısal ve nitel değişiklikler getirmiştir.!1(Çatı,arası" (TAVAN arası), eğimli çatılarda üst kat döşemesiyle çatı yüzeyini oluşturan strüktür arasında kalan hacimdir. "Çatı örtüsü", çatı yüzeyini örten ve su geçişine engel olan örtü "çatı penceresi", çatıyla aynı eğimde olan. sabit ya da genellikle eksenli yapılan pencere; "çatı eğimi", çatı örtüsünün tür ve özelliklerine göre. su akısının sağlanabilmesi için çatı plağına verilen eğimdir. Çatı eğimi yüzde (%) olarak ifade edilir ve çatı düzleminin yatayla yaptığı açının tanjant değerini belirtir. Çatılar, temelde eğimlerine göre ikiye ayrılmaktadır: "Eğimli çatı". çatı düzleminin belirli bir eğimle yapılmış olduğu; "düz çatıysa çatı düzlemi eğiminin %5'in altında olduğu çatılardır. Suların belirli bir toplanma noktasına yönlendirilmesi gerektiği için her çatıda yeterli bir eğim vardır. Bu anlamda, düz çatılar da bir eğime sahiptir ve "az eğimli çatılar" olarak da adlandırılırlar. Ayrıca düz çatılara, "teras çatı" da denmektedir. Yapı fiziği ve korunumu açısından bir değerlendirmeyle, yapısına göre çatılardan, bir çatı arasına sahip olanlar "soğuk çatı", tavan döşemesiyle arasında hava boşluklu bir hacim bulundurmayanlar "sıcak çatı" olarak nitelendirilmektedir. Çatılar, yapı ve görünüşlerine göre de "tek .eğimli çatı", "çok eğimli çatı", "kırma çatı'. "topuz, çatı", "beşik çatı", "teras çatı", "az eğilimli çatı". "Mansard çatı", "şet (shed) çatı", "konik çatı/külah" ve özel bir tür olarak "kubbe çatı" gibi adlar alırlar.



KOLON
İng.column, Fr.colamne, Alm.Saule, bir yüklerin  noktasal olarak taşındığı İSKELET Strüktürlerde kullanılan. Demir çelik.  ya da betonarmeden Düşey çubuk taşıyıcı. Sözcük. İngilizce. Fransızca   Almancada sütun anlamına da gelir.


KEMER (Far.) İng.flrcb, Fr.arc, Alm.Bogen.
Bir DUVAR içinde yer alan ya da iki duvar, SÜTUN veya AYAK arasındaki açıklığı geçerek bunlara iki noktada oturan kavisli YAPI öğesi. KAGİR yapıya özgü olmakla birlikte AHŞAP yapıda da kemer kullanılabilir. En basit kemer, birbirine dayanarak taşıyıcılık kazanan iki iri öğeden oluşmakla birlikte, kemerler genellikle tuğla, taş vb gibi küçük parçalı elemanlardan örülür. Bu elemanlar kavisli bir dizilişle, yük altında sıkışarak taşıyıcı bir bütün oluşturur. İlke aynı olmakla birlikte çok değişik kemer uygulamaları görülür. Geleneksel yapı sistemi içinde yaygın bir kullanımı olan kemerin bölümlerine çeşitli adlar verilir:
Kemerin başladığı nokta, yani bir dayanağa oturduğu bölüme "üzengi yüzeyi/sathı"; bu yüzeye oturan ilk öğeye "üzengitaşı"; kemeri en üst ve orta noktada sıkıştıran konik öğeye "kilittaşı";ara öğelere "kemer taşı" ve bu öğeler arası birleşme yüzeylerine de "yatak" denir.
"Kemer açıklığı", kemerin iki ayak arasında geçtiği yatay uzaklığı; "kemer ayağı", kemerin oturduğu duvar ya da sütun, ayak gibi öğeleri; "kemer yüksekliği", üzengi yüzeyinden kilittaşı altına kadar olan yüksekliği; "kemer kalınlığı/alnı", kemeri oluşturan taş ya da tuğla dizisinin kalınlığını; "kemer derinliği", bu dizinin genişliğini; "kemer takkesi", kemerin en yüksek bölümünü; "kemer karnı", kemerin içbükey alt yüzeyini; "kemer sırtı", kemerin dışbükey üst yüzeyini belirtir.

İç içe yapılmış iki kemer "çift kemer", bir kemer içine yapılan birden çok kemer sayılarına göre "ikili" ya da "ikiz kemer", "üçlü" ya da "üçüz kemer" gibi adlar alır. Kemerler, kavis biçimine göre "basık", "tam" ya da "sivri kemer" olarak adlandırılabilir. Ayrıca gene bu özelliklerine göre adlandırılan "kalkık kemer" ve "akıntılı kemer"in yanı sıra, özel bir kemer türü olarak düz kemerlerle açılı ya da kırık kemerler de aynı ilkeler doğrultusunda yapılmakladır. Bu türlerin çeşitli biçimsel düzenlemeleriyle "sepetkulpu kemer", "at nalı kemer", "yonca kemer", "kaş kemer", "perde kemer", "dilimli kemer", "Tudor kemeri", "yaprak kemer" vb adlar verilen kemerler elde edilmiş ve belirli mimarlık üsluplarında kullanılmıştır. Öte yandan, düşey kuvvetlerin [azla olduğu noktalarda açıklığı geçen kemerin üstüne gelen yüklerin azaltılması ya da çekme dayanımı düşük doğal taş LENTO'lu yapılarda lento ya gelen yüklerin alınması için "tahfif/boşaltma/hafifletme/taşıma kemeri" yapılması yoluna da gidilmiştir. Yapısal açıdan kemerin ilkesi, üstten gelen düşey yüklerin alınarak yanlardaki ayaklara aktarılmasına dayanır. Geometrik özellikleri nedeniyle üstten gelen yükler, kemerin basıklığı oranında, yan kuvvetler olarak sisteme yansır. Kemer sivrildikçe yatay etkiler azalır, sivri kemerlerde kuvvetler bir ölçüde düşey etkiler biçiminde taşıyıcılara iletilir. Bu nedenle düz, ve basık kemerler yatay kuvvetlerin önemli olmadığı yerlerde, tam kemerler özellikle KUBBE çevresi, TROMP gibi bölümlerde sürekli olarak ya da büyük kemerler altında, sivri kemerlerse özellikle taşıyıcı sistemlerin düzenlenmesinde kullanılmıştır. Kemerin geleneksel strüktürler içindeki başka bir özel uygulamasıysa bir anlamda çok sayıda kemerin yinelenmesiyle elde edilen, mekan örter nitelikteki TONOZ'dur.


TONOZ: (Gr.tholos: kubbe, kümbet'ten) İng.vault, Fr.voûto, Alm.gewölbe:, KEMER'in, kendi düzlemine dik bir eksen boyunca yinelenmesiyle elde edilen eğrisel örtü elemanı Kesme taş. tuğla, kerpiç gibi küçük parçalı yapı malzemesi ile örülen tonoz, (özellikle dar ve uzun  mekanların örülmesinde kullanılmaktadır. tekrarlanan bir dizi kemerden oluştuğu ve strüktel açıdan sürekli bir kemer gibi çalıştığı için tonozu oluşturan elemanlar hem de
tonoz türleri kemere benzer biçimde adlandırılır. Genelde DUVAR gibi sürekli bir yapı elemanı üstüne oturan tonozda "üzengi sathı", tonozun taşıyıcı duvara oturduğu yüzey "tonoz böğürü". tonozun en üst noktasından üzengi seviyesine kadar olan eğri iç yüzeyidir, "beşik tonoz". kesiti tam bir yuvarlak kemer olan tonozdur. Kesiti sepet kulpu kemer olan. "sepet tonoz"; sivri kemer olan, "sivri TONOZ basık kemer olan, "basık tonoz"; düz, kemer olanlar, "düz tonoz" olarak adlandırılır Düz tonoz.çok özel bir türdür ve ender olarak uygulanır. Kemerlere benzer biçimde tonozlarda dâ kavis azaldıkça yan kuvvetler artar ve bir eksen boyunca oluşan bu sürekli etki yapısal sorunlar doğurur.bu sorunlar genellikle payandalar la karşılanır. Meyilli bir alanı örten tonozlar "eğik tonoz daralan bir dikdörtgen alanı örtenler "konik tonoz-; oturma yüzeyleri farklı seviyelerde olanlar "eğri tonoz™ olarak adlandırılır. İki beşîk tonozun birbirine dik kesişmesiyle 'çapraz tonoz." ya da "haçvari tonoz" (haç tonoz) meydana gelir. Tonozda eksen boyunca sürekli olarak aktarılan kuvvetler, iki tonozun ke-şişmesiyle arakesit üzerinde toplanır. Dolayısıyla' çapraz tonozla örtülü bir mekânda kuvvetler dört noktada karşılanır. Tonoz* eğer duvarlara oturuyorsa, bu noktalar duvarların kesiştikleri köşelere; eğer tonoz, kemer ve sütunlarla ayaklarla taşınıyorsa sütunlara/ayaklara gelir ve yükler bu öğeler tarafından aktarılır. Noktasal taşıyıcılara olanak tanıyan çapraz tonoz sistemiyle, dar ve uzun mekânları parçalamak mümkün olmuştur. Çapraz tonozda, kesişen ve yükleri aktaran arakesitin güçlendirilmesiyle "kaburgalı tonoz" ve "yıldız tonoz" ortaya çıkar. Zaman içinde tonoz tekniğinin gelişmesiyle tonozların nervürlerle taşıtıldıkları sistemler gerçekleştirilmiştir. GOTİK yapılarda uygulanmış "yelpaze tonoz" benzer ilkeler doğrultusunda geliştirilmiştir. Gene Özellikle kare ya da kısa dikdörtgen mekânların örtülmesinde kullanılan "manastır tonozu" iki tonozun kesişmesinden yararlanılarak elde edilir. Manastır tonozunun üst bölümünün yatay bir düzlemle kesilmesiyle de "aynalı tonoz" yapılır. Uzun mekânların bir ucunda ya da nişlerin Örtülmesinde Özel bir tonoz olan "küre tonoz" ya da 'kubbe tonoz", yani "yelken tonoz" kullanılmakta; ayrıca, aynı nitelikte İki tonozun farklı ek-senlerde karşılaşması ya da bir noktada tonoz ekseninin kırılmasıyla "dirsekli tonoz" ortaya çıkmaktadır. Planı iç içe iki daire yayı biçimindeki "halka tonoz": dikdörtgen bir mekânı örten, iki ucu manastır tonozu, ortası normal tonoz biçimindeki "tekne tonoz" da uygulanan tiplerdir.


Yatay Düşey Mimari Elamanlar


EŞİK: 1.Kapı boşluğunun altına gelen ve kapının ayırdığı iki hacmin döşemelerinden biraz yüksekçe olan kısım. 2. Bu yükseltinin yeri.

KİRİŞ: Boyu doğrultusundaki eksenine dik kuvvetlerin etkisi altında bulunan çubuk; döşemeden gelen yükleri düşey taşıyıcılara aktaran, eğilmeye dayanıklı strüktür elemanı. Kirişler genel olarak ahşap, çelik, betonarme, ön gerilmeli beton olurlar.

LENTO: Süvelerin üzerini kapatan elemanlara verilen ad. Lentolar duvar boşluklarının üst kısmını teşkil eder. Taş,demir profil veya betonarmeden yapılırlar.

LENTO:Üzerlerine gelen yükleri taşıyabilmek için kapı,pencere vb. açıkların üst başlarına konan ahşap, çelik ya da demirli beton kirişler.

DİKME: 1.Genellikle, düşey taşıyıcı direk. 2. Ahşap yapılarda pencere ve kapı yanlarına dikilen direklerden herbiri. 3. Çatılarda dikine konulan ve üzerlerine aşıkların çakıldığı çoğu kare kesitli ağaçlardan her biri.


DUVAR: Yapılarda taş, tuğla, briket, kerpiç ve benzeri gereçlerle yapılan düşey bölme öğesi. Ahşap ve benzeri gereçlerle yapılıp kolayca sökülebilenlerine bölme denilmektedir

KİRİŞ: Boyu doğrultusundaki eksenine dik kuvvetlerin etkisi altında bulunan çubuk; döşemeden gelen yükleri düşey taşıyıcılara aktaran, eğilmeye dayanıklı strüktür elemanı. Kirişler genel olarak ahşap, çelik, betonarme, ön gerilmeli beton olurlar.

PAYANDA: Düşey bir taşıyıcı, örneğin bir duvarı pekiştirmek için eğik olarak vurulan destek.

STRÜKTÜR: 1. Bir yapının yük taşıyıcı bölümü. 2. İnsan eliyle inşa edilmiş her şey.

SÜTUN: 1.Taştan yapılmış taşıyıcı direk, kolon. Eskiden sütun sözü daha çok kagir, silindirsel ayakları anlatmakta kullanılırdı. 2.Silindir biçiminde dikilitaş.

TONOZ:Biçimi alttan iç bükey olmak üzere taş ya da tuğla ve harçla örülmüş yarım silindir biçimde tavan, bir kemerin aralıksız olarak devam etmesi ile meydana gelen örtü.

ÇATI:
İng.roof, Fr.tott, toiture, Alm.Dach. YAPI'yi üstten örten, yağış ve dış olaylardan koruyan bölüm. Çatılar, örttükleri yapının boyutları, yapılışında kullanılan malzeme ve teknolojinin yanı sıra biçimsel endişelerle çok farklı biçimlerde oluşturulmaktadır. Ancak temel özellikten olan yapıyı dış etkilerden, özellikle yağıştan koruma, hava geçişini kesme gibi işlevleri değişmemiştir.

KEMER (Far.) İng.flrcb, Fr.arc, A\m.Bogen.
Bir DUVAR içinde yer alan ya da iki duvar, SÜTUN veya AYAK arasındaki açıklığı geçerek bunlara iki noktada oturan kavisli YAPI öğesi. KAGİR yapıya özgü olmakla birlikte AHŞAP yapıda da kemer kullanılabilir. En basit kemer, birbirine dayanarak taşıyıcılık kazanan iki iri öğeden oluşmakla birlikte, kemerler genellikle tuğla, taş vb gibi küçük parçalı elemanlardan örülür. Bu elemanlar kavisli bir dizilişle, yük altında sıkışarak taşıyıcı bir bütün oluşturur

Hiç yorum yok

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.