Header Ads


Lykia Bölgesi Mezar Yapıları ve Ölü Gömme Gelenekleri


Lykia Bölgesinden bulunan ve birçok araştırmacı tarafından Lykia bölgesinin özgün mezar yapıları arasında gösterilen mezar yapılarının Hellenistik dönem öncesine ait olduğu yapılan araştırmalarla ortaya koyulmuştur. Bölgede ele geçen mezarlar dört belirgin gruba ayrılır; payeli mezarlar, tapınak tipli mezarlar, ev tipi mezarlar ve lahitler.
Payeli Mezarlar
Payeli Mezarlar Lykia’nın en erken ve Lykia’ya özel grubunu oluşturmaktadırlar.  Payeli mezarlar olarak adlandırılan bu mezar yapılarının, çoğunlukla bir kaide üzerinde yükselen dikdörtgen bir sütun ve bu sütunun üzerinde kapağı bulunan mezar odasının yer aldığı görülmektedir.

Payeli Mezarlar Lykia’nın en erken ve Lykia’ya özel grubunu oluşturmaktadırlar.

Bu tip mezarlara en güzel örneklerden birisi Ksanthos kentinde görülmektedir. Akropolis tepesinin doğu eteklerinde yer alan çok iyi durumda korunmuş olan payeli mezarın mezar odası işlevini gören en üst kısmı beyaz mermerden yapılmıştır. Üzerinde herhangi bir süslemenin olmadığı mezarın girişi güney tarafındandır.
Ksanthos’da ki bir diğer Payeli Mezar ise, üzerinde ki plastik eserlerin tarihlemesinden yola çıkılarak İ.Ö. erken 5. y.y.’a tarihlendirilmesi gerektiği düşünülen Harpyler Anıtıdır. Tipik Lykia Payeli mezar tipinde olan bu mezar yapısı 8.5m yüksekliğindeki bir monolit kaidenin üzerinde yer alan mezar odasından oluşmaktadır. Mezar odasını oluşturan sandukanın etrafı Yunan stilinde plastik eserlerle bezenmiştir.
Kaya Oyma Mezarlar 

Kaya oyma mezarlar Lykia bölgesindeb rastlanan en sade kaya mezarları olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Bu tip mezarlara Lykia bölgesinin her alanında rastlamak mümkündür. Ancak kaya oyma mezarların en güzel örnekleri Patara, Ksanthos ve Trebenna antik kentlerinde yer almaktadır.
Patara kaya oyma mezarlarının 1995 yılında Prof. Dr. Fahri IŞIK tarafından yapılan kazılarında elde edilen bilgiler Lykia Kaya Oyma mezarlarının açıklanmasında büyük pay sahibidir. Patara kaya oyma mezarlarının genelde tek bir mekandan oluştuğu ve bu mekana girişin tek bir blok taşla kapatılmış bir açıklıkla sağlandığı görülmektedir.  Bu kaya oyma mezarların daha çok kare planlı oldukları ve ortalama genişliklerinin 10m2’lik bir alanı kapladıkları görülmektedir. Bu kaya oyma mezarların içlerinde genellikle klinelere rastlanmamış ölüler başlarının altında küçük taş destekler ya da sıkıştırılmış toprak koyularak toprağa uzanmışlardır. Mezarlardan ele geçen kemiklerden yola çıkılarak buralarının genellikle aile mezarları olarak kullanıldıkları kanısına varmak mümkünüdür. Yeni gömüler yapmak amacıyla ölülerin “U” formunda yatırılmış konumları bozulmadan kenara itildikleri ve gömü sırasında rahat hareket edebilmek amacıyla orta alanın boş bırakıldığı gözlenmektedir. Bununla birlikte mezarların son kullanımında orta alandaki boşluk ölü gömü alanı olarak kullanıldığı görülmektedir. Mezarların kullanımı bittikten sonra da Mezar odasının bir mezar steli ile belirlendiği Işık tarafından öngörülmektedir.  Mezar odalarının sade oluşu ve kremasyon ölü gömme tarzında herhangi bir malzemenin ele geçmeyişi bu mezarların daha çok inhümasyon gömü amacıyla kullanıldıklarını göstermektedir.
Ev Cepheli Kaya Mezarları
Ev tipi mezarlar, tek, iki nadiren üç katlı olup ahşap ev yapılarının taklitleri olarak ortaya çıkarlar. Kare şeklinde hatıl uçlarının tıpkı ikamet yapılarında olduğu gibi dışarıya doğru çıkık oldukları görülür. Giriş kapılarının üzerinde bir sıra yuvarlak ya da kare hatıl ucu görülür.
Ev tipi mezarların en güzel örneklerine Myra Nekropolünde rastlamak mümkündür. Myra Klasik çağ nekropolündeki kaya mezarlarına antik yol kalıntısı takip edilerek varılır. Nekropol alanında yer alan kaya mezarlarını büyük çoğunluğu düz damlı olan (bazıları ise üçgen çatılıdır.) ev yapılarının taklitleri olan kaya mezarlarıdır.

Bu mezarlar içerisinde en önemli örneklerden birisi de Resimli Mezar olarak adlandırılan ev tipinde kayaya oyulmuş dış cephesinde 11 adet kabartma figürünün bulunduğu kaya mezarıdır. Mezarınn kapı önü duvarlarında mezar beyi ve ailesi, dış yanlarında ise ailenin diğer üyeleri dizilidir. Kabartmalarda anlatılan ise ölü kültü ile ilgilidir.
Lykia Kaya mezarları ve bağımsız konut mezar odalarının iç donanımları özellikle mezar sahibinin isteği doğrultusunda şekillenir. Bu mezar odalarında; kline şeklinde taş yatak formları, yan ve arka duvarlara oyulmuş niş şeklinde yataklar gömü amacıyla kullanılmışlardır.  Yapılan araştırmalarda ortaya çıkarılan kline tipolojilerinin yanı sıra tarihleme de etken rol oynayan kabartmalar ve Likçe yazıtlardan yola çıkılarak bu mezarların büyük çoğunluğunun İ.Ö. 4. Yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir.
Lykia Lahitleri
Lykia Lahitleri olarak adlandırılan lahitlerin tipolojik incelemeleri sonucunda bu lahitlerin genellikle yüksek olmaları ile dikkat çektikleri bir kaidelerinin olduğu, bunun üzerinde bir mezar odasının yer aldığı ve mezar odasının yukarıya doğru Semerdam şeklinde kapakları ile üç bölümden oluştukları görülmektedir. İdil, Benndorf ve Niemann’ın Lykia lahitlerini dört öğeden oluşturduklarından bahsetmektedir. Bu öğeler basamaklı yapı,  Hyposorion, kaide işlevi gören düz masif levha ve  lahitten  (tekne ve kapak) oluştuğunu söyler. Kimi zaman basamaklı yapı ve kaide işlevi gören düz masif levhanın bulunmadıkları, bazı zamanlarda da bu iki öğenin birleşerek basit bir kaide olarak bulunduklarına dikat çekmektedir. ve Kaideler yaygın olarak mezar sahibinin kölelerinin ya da tebaasının gömüldüğü Hyposorion olarak kullanıldığı görülmektedir.

Lykia’da birçok yerleşimde görülen Lykia lahitler üzerinden yapılan araştırmalarda bu tip mezarların Roma dönemine kadar ulaşamadığı yoğunlukla Yunan Klasik dönemine tarihlenebildikleri öngörülmektedir.




Hiç yorum yok

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.