Header Ads


OSMAN HAMDI BEY VE KAPLUMBAGA TERBIYECISI




Kaplumbağa Terbiyecisi Osman Hamdi Bey, UNESCO ve 100 Yıl

Osman Hamdi Bey‘in ölümünün 100. yılında, UNESCO 2010 senesini Osman Hamdi Bey yılı ilan etti… Bir ömre neler neler sığdırmış büyük üstat… Eğitim hayatına Osmanlı İmparatorluğu’nun Avrupa’ya yolladığı ilk 4 öğrenciden biri olarak Paris‘te başlayan Osman Hamdi Bey,hazırlık okulunda sınıf arkadaşı Pasteur‘u geride bırakarak birinci oldu…

Hukuk ve madencilik eğitimi aldı ve Osmanlının ilk madencilik mühendisi oldu… Ama daha sonra resme olan ilgisi ağır basınca güzel sanatlara devam etti… Sanatında dönemin ünlü ressamlarından Gerome‘den ve Baulanger‘dan etkilendi… Kısa bir dönem sadrazamlık yaptı…

Kendisinden önce müzecilik bir toplama geleneği olarak sürdürülürken, Osman Hamdi Bey‘den sonra müzecilik büyük bir devrime imza atarak kurumsallaştı… 25 yıllık müze müdürlüğü boyunca bir çok yeniliği uygulamaya koydu… Türkiye’de modern müzeciliğin temelleri onunla birlikte atıldı…

Dünyada ses getiren kazılarıyla bir arkeolog olarak dünya çapında nam saldı… İstanbul’daki müzelerde sergilenmekte olan İskenderiye ve Ağlayan Kadınlar lahidi onun elleriyle toprak üstünde hayat buldu…

1833 yılında Mimar Sinan Üniversitesi‘nin temeli sayılan Güzel Sanatlar Fakültesini kurdu… Kurucu müdürlük görevi süresince dersler, yönetmelikler ve diğer sorumluluklarla ilgilendi… Ardından gelen diğer Güzel Sanatlar Fakültelerinin açılmasına ilham kaynağı oldu…

Bütün bu işlere imza atarken resim yapmayı hiç bırakmayan Osman Hamdi Bey, eşsiz eserler üretmeye de devam ettı… Şuan Pera Müzesi‘nde sergilenen Kaplumbağa Terbiyecisi, 15 milyon TL değeri ile halen Türkiye’nin en pahalı tablosu…

Onun en bilinen resmi Kaplumbağa Terbiyecisi olmasına karşın, en çok tartışılan resmi Mihrap oldu… Resmedilen, bir cami içinde, arkasını Kur’an yazılı mihraba dönmüş olan, başı açık batılı görünüme sahip bir kadındı… Ayaklarının dibinde, yerlere gelişi güzel saçılmış halde Kur’an parçaları olması ve onlara tepeden bakması çok tartışılmıştı…

Osman Hamdi Bey’in bu kompozisyonla kadını engelleyen din baskılarını eleştirdiği ve kadın imgesini yücelttiği düşünüldü… Resimdeki kadının da eşi Naile Hanım olduğu iddia edildi… Provokatif içerikli bu resmin asıl gizemi, bizzat resmin kendisi… Çünkü son olarak Demirbank’ın arşivlerinde kayıtlı gözüken resmin, bankanın tasviyesinden sonra izi bulunamadı…

Mihrap, Osman Hamdi Bey’in kaybolan ilk tablosu değildi… Daha önce kaybolmuş olan iki tablo, geçenlerde Amerika Birleşik Devletleri’nin Pensilvanya Arkeoloji Müzesi’nde ortaya çıktı… Bu ilginç olay sonrasında, gözler hala kayıp olan Mihrap resmine ve hikayesine dönmüş durumda…

UNESCO’nun 2010 Osman Hamdi Bey Yılını çeşitli etkinliklerle kutladığını ve bunların en önemlilerinden birinin de, onun hakkında Paris‘te düzenlenen kapsamlı bir sempozyum olduğunu da belirtelim… Ölümünün 100. yılında bu çok değerli şahsiyeti saygıyla ve sevgiyle anıyoruz…

Kaplumbağa Terbiyecisi Osman Hamdi Bey, UNESCO ve 100 Yıl | Hayat ve İnsan

Hiç yorum yok

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.