Header Ads


ANTİK DÖNEM DÜNYANIN YEDİ HARİKASI



DÜNYANIN YEDİ HARİKASI


Dünyanın yedi harikası ile ilgili  Antik dönemde kaleme alınıp hala çoğumuz tarafından bilinen bu insan elinden çıkmış dünya harikalarının nasıl seçildiği ve ne zorluklarla yapıldığına dair güzel bir araştırma olmuş, bilimsel bir dilden çok meraklısına hitap etmesine rağmen açıklayıcı ve bilgilendirici bir yayın olmuş. Dünyanın yedi harikasının sırlarını öğrenmek için güzel bir kaynak.


Yakın zamanda, www.new7wonders.com adlı internet sitesi, dünyanın yeni yedi harikasını belirlemek için bir anket yaptı ve bu yeni listeyi belirledi. Elbette bu listeyi oluşturmak pek de zor olmadı. Günümüz teknolojisiyle, her şeye televizyon ve internet gibi ulaşım araçlarıyla tek bir tıkla ulaşabildiğimiz bir dünyada, dolaşmaya, seyahat etmeye, hatta araştırmaya gerek kalmadan, yeryüzünün dört bir yanındaki görkemli, olağanüstü eserlerin bilincinde olabiliyoruz. Bunun yanı sıra bu liste için kapsamlı araştırmalar, incelemeler de yapılmadı. Genel görüşün kabul ettiği, hepimizin bir şekilde aşina olduğu eserler bir araya getirildi ve en çok oyu olan yedi eser, Dünyanın Yeni Yedi Harikası olarak belirlendi. Ancak bizim burada esas ele alacağımız eserler, tüm dünya tarafından kabul edilen, büyük zorluklarla ve kapsamlı araştırmalarla tespit edilen orijinal yedi harika. Dünyanın Yeni Yedi Harikasına dahil olan yapıtlar muazzam. Ancak orijinal yedi eserden sadece biri ayakta kalmış olmasına rağmen, genel olarak tarihçiler ve uzmanlar tarafından kabul edilen liste, bizim burada anlatacağımız, antik çağlarda belirlenen yedi harikadır.





Antik çağda dünyanın yedi harika eserini listelemenin ne kadar zor olduğunu tahmin etmek zor
değil. Ulaşımın at ve deveyle yapıldığı ve seçilebilecek pek çok harika eserin bulunduğu bir çağda, Dünyanın yedi harikasını listeleme görevinin başlangıcı, M.Ö. 5. yüzyıla kadar uzanır. O dönemlerde ulaşım zordu. İnsanlar yaya olarak, at veya deve ile dinlenebilecekleri uygun yerler olmadan, kilometrelerce yol kat etmek zorundaydılar.

Ulaşımın yanı sıra, bu verileri toplamakda kolay değildi. Ancak  tüm bu zorluklara rağmen, Yunanlı, filozof Herodot ve Finikeli Callimachus gibi insanlar, oldukça sağlam bir araştırma ve belgeleme yaptılar. Böyle bir listeleme yapabilmek için bolca seyahat ettiler, pek çok kitap, veri ve delil topladılar. Ama bunların tamamı,İskenderiye Kütüphanesi’nde çıkan bir yangınla kayboldu. Son liste, Orta Çağ’da tamamlandı.

Bugün bize kalan ise, onlara dair bazı küçük haritalar ve temel belgeler. Filozof Herodot (M.Ö. 484 - M.Ö. 425), DünyanınHarika Eserleri fikrine, M.Ö. 5. yüzyılda tarihçesinde yer verdi, ama tamamlayamadı. Bir süre sonra Yunanlı tarihçiler dönemin en önemli abidelerini seçtiler. İskenderiye Kütüphanesi’nin baş kütüphanecisi Finikeli Callimachus (M.Ö. 305 - M.Ö. 240) “Dünyanın Harikalarının Bir Listesi”adlı eserini bu dönemde yazdı. Ancak bu listeye dair günümüze ulaşan pek bir veri yok. Çünkü liste,İskenderiye Kütüphanesi’nde çıkan büyük bir yangında yok oldu. Ancak o dönemden kalan bazı verilere göre, bu listede antik çağın olağanüstü yedi yapıtı karşılaştırılıyordu. Bundan tam 300 yıl sonra, M.Ö. 2. yüzyılda, Sidonlu filozof Antipotros, eski bilgilerden yola çıkarak yine aynı amaçla bir liste belirledi.
Az önce de söylediğimiz gibi bu listedeki eserlerin yalnızca birinin günümüze kadar ulaşmış olmasına rağmen, bu liste esas kabul edilmektedir ve de sembolik olarak daimi olacaktır. Günümüzde ve son yüz yıldır yapılan arkeolojik kazılar, antik çağda belirlenen dünyanın yedi harikasının gizemine az da olsa açıklık getirdi. Bu harikaları ortaya koyan insanlar için bu eserler, inancın, mitolojinin, yaratıcılığın, sanatın, gücün ve bilimin simgeleriydi. Bizim için ise o döneme dair içimizde yüce bir hayranlık duygusu uyandıran başyapıtlar.

Antik Dönemde Dünyanın Yedi Harikası Listesinin Oluşumu

Tarihçilerin, bu yedi dünya harikasına dair üstlerinde durdukları bir başka teoriye göre, bugün
Dünyanın Yedi Harikası olarak bilinen liste, aslında farklı Yunanlı filozof ve yazarlar tarafından oluşturan birden fazla listeden oluşuyordu. Sidonlu filozof Antipotros ve Bizanslı filozof Philon, en çok bilinen listelerden ikisini almıştı. Bu listelerin pek çoğu, bu yedi eserin altısında fikir birliği içindeydi.
Bazı listelerde yedinci sırayı Babil Şehri’nin Duvarları, bazılarında ise İran İmparatoru Cyrus’un sarayı alıyordu. En nihayetinde M.Ö. 6. yüzyıla doğru, yedinci eserin İskenderiye Feneri olmasına karar verildi.


Büyük İskender in M.Ö. 4. yüzyılda yaptığı fetihler, Helenistik gezginlerin, Mısır, İran ve Babil medeniyetlerine ulaşımana olanak verdi. Çeşitli toprakların başyapıtlarıyla büyülenen bu
gezginler, gördüklerini not etmeye başladılar. Aldıkları kısa notlar, bu yapıtları hatırlamalarını kolaylaştırdı,

Aslında bugün harika sözcüğü için Yunanlılar theamata sözcüğünü kullandılar. Bu sözcük, “görülmesi gerekenler” anlamına geliyordu. Bir anlamda bu liste, Antik Dünya’nın seyahat kitabı olma özelliğini taşıyordu.

Her gezgin ve filozof, kendine ait bir liste belirlemişti. Ama bu listelerin en çok bilinen ve varlığını sürdüreni, Sidonlu filozof Antipotros’un yazdığı bir şiirden alıntıdır. Listesinde yedi esere de yer vermişti, ancak en çok övgüyü, Efes’teki Artemis Tapınağı alıyordu.

Ünlü matematikçi Bizanslı Philon olduğu söylenen bir diğer M.Ö. 2. yüzyıl düşünürü, Dünyanın Yedi Eseri adıyla kısa bir araştırma üzerinde çalıştı. Ancak tamamlanamayan eserde, sözü geçen eserlerin sadece altı tanesi yer alıyordu ve bu altı eser, Antipotros’un listesiyle Zeus Heykeli uyumluluk gösteriyordu.


Antik Dönem Dünyanın Yedi Harkasının Coğrafi Verileri



Bu eserlerin birbirlerine yakın olmaları elbette tesadüf değil, yine dönemin ulaşım koşullarının bir nucu. Coğrafi olarak, listede sadece Akdeniz ve Orta Doğu’da yer alan mimari eserler yer alıyor. Bu tenin, Yunanlılar için “bilinen” dünyanın sınırlarını oluşturduğu da düşünülüyor. Keops Piramidi Babil’in Asma Bahçeleri dışındaki beş eserin, Yunanlıların sanat ve mimarlık alanındaki kendi şanları olması da tesadüf değil elbette. Bugün bu yedi harika eserin altısının günümüze ulaşmaması sizi şaşırtabilir, ancak o dönemde yaşasaydınız bile, yedisini birden görmek mümkün olmayabilirdi. Rodos Heykeli, yedi eser arasında tamamlanan en son eser olmasına rağmen (M.Ö. 280 sonrasında) M.Ö. 226/225 yıllarındaki bir deprem
sonucunda ilk yıkılan o olmuştur. Dolayısıyla seyahat noktası olarak yedi harikanın aynı anda var olduğu zaman çerçevesi, sadece atmış yılla sınırlıdır.



 

Günümüze Ulaşan Liste



Antipotros’un sıraladığı yedi eserden günümüze ulaşan tek yapı Keops Piramidi’dir. Teoriler
ısrarcı olsa da, Babil’in Asma Bahçeleri’nin var olduğu kanıtlanmadı. Ancak kaynaklar ve arkeoloji, diğer beş eserin var olduğunu onayladı. Artemis Tapınağı ve Zeus Heykeli, yangınlar sonucu yok oldu, İskenderiye Feneri, Halikarnas Mozolesi ve Rodos Heykeli ise depremlerle yıkıldı. Halikarnas Mozolesi ve Artemis Tapınağı kalıntıları, bugün Londra’daki British Museum’da sergilenmektedir.




Dünyanın Yedi Harikası 
 1. Keops Piramidi 
2. Babil’in Asma Bahçeleri 
3. Zeus Heykeli 
4. Artemis Tapmağı 
5. Rodos Heykeli 
6. İskenderiye Feneri 
7. Halikarnas Mozolesi - Mausoleion 
Kaynak: Dünyanın 7 Harikası 

Hiç yorum yok

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.