Header Ads


Savaşta doğan müze: ANKARA ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ

GÜNCELLEME 01.03.2017

Geçmişini bilen ülkelerin bununla beraber kültürel, tarihsel ve dinsel mirasına da sahip çıkan devletlerin geçmişten öğrendikleriyle geleceklerini en iyi şekilde tasarlayacaklarını Avrupa 18.yy’da keşfetmeye başlamıştı. Aslında günümüzden altı yüzyıl önce coğrafi keşifler sayesinde Arkeolojinin bir bilim olmadan önce; aslında geçmişi bilmenin ne kadar önemli olduğunu kavramaya başlamışlardı. 

Bizde ise 19. Yy sonlarına doğru Osman Hamdi Bey tarafından sistemli ve düzenli bir çalışma haline gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun çöküş sürecine denk gelen bu zamanda yapılan bu çalışmaların ilerde ne kadar önemli olduğunu bilecek Ulu önderimiz Atatürk Arkeolojinin önemini bilmekle kalmamış daha Kurtuluş Savaşı verilirken Anadolu Medeniyetleri Müzesinin kurulması için emir vermiştir. 1921 yılında Anadolu Medeniyetler müzesi için çalışmaya başlandıktan iki yıl sonra ise İzmir’de Arkeoloji müzesi kurulması için çalışmalar ve eser toplamaları için talimat verdi.


Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin kurulması Yunan top sesleri Ankara'dan duyulurken kararlaştırıldı...


Bakanlar Kurulu Başkanı Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanvekili Fevzi (Çakmak) Paşa,kurulalı henüz 15 ay olan Büyük Millet Meclisi'nin (BMM) 23 Temmuz 1921'deki gizli oturumunda yaptığı "Başkent Ankara'nın Kayserim e taşınması** önerisi sonraki oturumlarda kabul edildi.Çünkü Polatlı'ya kadar ilerleyen Yunan ordusunun top sesleri Ankara'da duyulmaktaydı. BMM ve bakanlıkların katırlarla, kağnılarla Kayseri'ye taşınmasına başlandı. Ankara'nın Yunan ordusuna düşmesi her an bekleniyordu.


Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne (AMM)"düşerse girişteki simgesine dikkat ediniz


O günlerde Mustafa Kemal Paşa Milli Eğitim Bakanı'na "hars (kültür) müdürlüğü" kurması için bir talimat  verdi! Bakanlığın topu topu 17 memuru vardı. Müdür (Galip Bey dört memur ile "Kültür Müdürlüğü'nü kurarak Ankara içinde eski eser toplayıp bir müze kurmaya başladı. Olacak iş miydi bu? Bir yandan kent boşaltılıyor. öte yandan da ne demekse "müze" kuruluyordu! Ama Atatürk ileri görüşüyle her şeyin bilincindeydi... Savaşı kazanacağına kesinlikle emindi... Bir ülkeyi tam olarak sahiplenmek için yalnızca  onun sınırlarını güvenliğe,ulusunu özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşturmak değil: ülkenin kültürel,tarihsel ve dinsel mirasına da sahip çıkmak gerektiğinin bilincindeydi!

Savaşta doğan müze "Anadolu Medeniyetleri Müzesi"


Eti Müzesi
Bir gün yolunuz "Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne (AMM)"düşerse girişteki simgesine dikkat ediniz. 1921 rakamı Atatürk'ün bu talimatıyla kurulan müzenin ne zaman oluşmaya başladığını görürsünüz.

Galip Bey, bir "müzeyi" değil,"müzekonducuk" yapılanmayı Ankara Kalesi'nin Akkale adlı burcunda oluşturmaya, Agustus Tapınağı ile Roma Hamamı'ndan topladığı yapıtlarla başladı.Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Anadolu'nun çeşitli yörelerinden de tarihsel yapıtlar gelmeye başlayınca. ilk aşamada "Eti (Hitit) Müzesi'nin" kurulmasına karar verildi.Sonraki "Hars Müdürü" Hamit Zübeyr Koşay Eğitim Bakanı Saffet Arıkan'a 1881'de yangın geçirmiş, yıkık dökük Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Hanı'nın onarılarak müzeye dönüştürülmesini önerir.Bu iki eski yapının, gerçekte Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmış bir kervansaray ile bir han olduğunu. yerli yabancı tüccarların burada kalıp "som (tiftik  keçisi yünü)" ticaretini o binalarda yaptıklarını da anımsayalım. 1939 yılında araya giren Dünya Savaşı'nın ekonomik koşullan, sonraki "devlet devlet yöneticilerinin ihmalleriyle" onarımının tamamlanması 1968'e kadar sürdü. Bu arada yalnız orta alanın 1940'da bitirilmesi ile Alman Arkeolog H.G. Guterbock başkanlığındaki heyet buluntuları yerleştirmeye başladı. I943'te ziyarete açıldı. Kurşunlu Hanı araştırma,  kütüphane. konferans salonu, laboratuvar olarak: Mahmut Paşa Bedesteni de sergi alanı olarak kullanılıyor.

Adı, "Hitit"ten "Anadolu Medeniyetleri Müzesi" olarak değiştirildi. Çünkü tüm Anadolu uygarlıklarını kapsar olmuştu. 1997 yılında Avrupa'da "Yılın Müzesi" seçildi.

Bu müzenin, "güvenlik bağlantılı" telefonları faturaları ödenmediği için, son yıllarda telefonları bile kesildi!

Bu müzenin "çatısı aktığı" için görkemli yapıtların bulunduğu salonlara plastik kova ve leğenler konularak yabancı turistlerin ziyaretlerine de sunuldu! Aynı günlerde Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay "Ankara'da Uygarlıklar Müzesi'nin kurulacağını" açıklıyordu! Acaba hangi parayla, hangi "çanak-çömlek" mantığıyla!

Bu müzenin turist otobüsleri ile ziyaretçilerin araçları için park alanı yoktur. Bereket, 10-12 yıl önce, hiç olmazsa tuvaletleri elden geçirildi.

Bu müzede çoğu çerçöp niteliğinde yaklaşık 180 bin kadar tarihsel parçanın olduğu biliniyor ve bunlardan ancak 7-8 bini sergilenebiliyor.

Ne zaman açılacak?

Temsilcimiz Utku Çakırözer, bu özel ek için "Okurlara AMM'yi gezdiren" bir yazı istedi. Ancak güncel koşullarda yazacaklarım boşlukta kalacaktı! Yazıyı okuyan ve müzeye gitmek isteyen okur için bir ikilemde kaldım. Daha önce müzeyi gezen okur düş kırıklığı yaşayacaktı, ilk kez gidenler de "Bu mu Avrupa'da Yılın Müzesi" diye bana tepki gösterecekti.

Çünkü plastik kova-leğenlerden kurtulmak için çatı onarımına taşlandığından bazı bölümler ziyarete kapatılmıştı. Gördüğüm kadarı ile sergideki yapıtların ancak üçte ikisi görülebiliyordu. Tabii bu durum geçici idi...

Anladığım kadarı ile aydınlatma ve ısıtma düzeni de değişiyor. Peki sergileme düzenin de değişiklik var mı? Eminim Bakan Günay bile bilmiyordur! Uzman olmayanlardan dolayı hariçten bolca gazel okuyanlarla ne olacağını, ne zaman yeniden tümden açılacağını kimse bilmiyor. İnşallah "Müzeler Haftası'na" yetiştirilir.

Kimilerine göre tarihsel dizin aynen korunacak. Şu anda sonradan eklenen ve daha sonraki dönemlere sıkıştırılmış bölümler bu dizine uygun yerleştirilecek. Bazı iyileştirmeler yapılıp pencereler "nişlere" dönüştürülüp vitrinleşecek.

Girişteki satış mağazasının kaldırılıp alt çıkışın karşısındaki özel yapısına taşınması ile boşalacak alan sergilenmede tarih öncesine eklenecek. Müzenin yapılışından sonra arkeolojik kazılarda ortaya çıkan tarih öncesi çağlar, örneğin mağara adamından (yontma taş) tarıma geçen (cilalı taş) insanın uygarlıkları ve özellikle dünyanın bilinen ilk tapınağı Göbekli Tepe de yeni sergilemede her halde bu alanda yerlerini alacaklar.(İnşallah girişte paltolar, şemsiyeler ve güvenlik için ziyaretçi çantaları için vestiyer unutulmaz!)

Hiç kuşkum yok yeni düzenlenen Gaziantep Zeugma Müzesi'nde olduğu gibi ziyaretçiye çağdaş elektronik bilgisayar yöntemleri ile canlandırmalar da sunulacaktır. Müzecilik Haftası ve Müzelere giriş bedava yazımızı da okuyabilirsiniz


Ankara bölümü

Alt kattaki Ankara bölümünün yeniden düzenlenmesine başlanmıştı. Bu yıl Ankara'da altı yerde Eski Tunç Çağından (ETÇ) Roma'ya kadar uzanan kurtarma kazılan sürüyor. Kaçakçıların Nallıhan'da bulduğu ETÇ'den adını höyüğe "Çömlektepe" olarak veren kimilerinin "çanak-çömlek!" dediği güzel buluntular ve Roma ağırlıklı Juliapolis antik mezarların hazineleri için de özel sergi alanları hazırlanmaktaydı.

AMM yeniden ve tümden açıldıktan sonra Cumhuriyet sütunlarında tekrar buluşmak üzere... Acaba diyorum yeni bir "Uygarlıklar Müzesi" hayali peşinde koşmak yerine bu görkemli yapının mimarisine uygun genişleme ile sergideki parça sayısı 20 bine çıkarılamaz mı? Haydi devlet, haydi "tarihsever" zenginler el ele...

ÖZGEN ACAR
Kaynak: Ankara kültür-sanat Sayfa 56  28 Ekim 2011 Cuma-382



Hiç yorum yok

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.