Header Ads


Eratosthenes: Binlerce Yıl önce Yapılan İnanılmaz Keşifler.

 2200 yıl önce Dünya'nın çevresini çok az bir farkla hesaplayan Eratosthenes'in nasıl o zamanlarda böyle bir hesaplama yaptığını merak ediyor musunuz?

Arkeologların en çok karşılaştığı sorulardandır. Piramitler nasıl inşa edildi? Devasa sütunlar, tapınaklar, heykeller nasıl yapıldı? 

O dönemin teknolojisi bunların yapılabilmesini özellikle neredeyse kusursuz yapılabilmesine akıl sır erdirilemiyor haliyle de uzaylılardan tutunda  Mitolojik Atlantis'e kadar ileri medeniyetlerin işi olduğu düşünülmektedir. İnsanların aklına gelip de kabul edemediği şey ise; boş vakit, gözlem, biraz maddi güç ve yetenek hepsi o kadar inanılmaz geliyor değil mi?

İnsanların gözlem yeteneği doğada olan her şeyi aslına yakın ya da aynısını yapabilme özelliğine sahip kılıyor. Bu sayede mikro yani küçük modelden makro büyük modele kusursuz geçebiliyor. Düşünsenize gerekli zamana, gözleme ve maddi güce ve araştırmacı yeteneğe sahip bir insan 40.075 km çevresi olan bir Dünyayı sadece 800 km'lik bir mesafe ile neredeyse sıfır hata ile ölçebiliyor. Eratosthenes'in ihtiyacı olan bilgileri bu yolla elde ettikten sonra tek yapması gereken modelleme yapmasıydı. Hepsi o kadar.



Eratosthenes Yunanlı filozof
Eratosthenes Kimdir?

Eratosthenes, eski Mısır'da yaşamış olan bir bilim adamıdır ve dünyanın çevresini hesaplamak için çok önemli bir çalışma yapmıştır. Eratosthenes, dünyanın çevresini hesaplamak için aşağıdaki adımları izlemiştir:

Kütüphanede, Mısır’ın Aswan kentinde yazın en uzun gününde öğle vakti, güneşin su kuyularının içine tam olarak yansıdığını okuyunca etkilendi. Öğle saatinde dikili taşların gölgesinin kaybolduğunu da okuyunca, ışığın kuzey ve güney kentlerine farklı açılarla geldiğini anladı. güneş batımından önce güneş ışınlarının tamamının güneye doğru düştüğünü biliyordu. Bu, güneyde bulunan bir şehirde güneş ışınlarının dikey olarak düştüğü anlamına gelmektedir.

Eratosthenes, İskenderiye ve Aswan kentleri arasındaki uzaklığın 5000 stadia yani 900 kilometre olduğunu firavunun katiplerinden öğrenmişti.


Haziran ayını bekledi ve en uzun gün olan 21 Haziran’da öğle vakti diktiği çubuğun gölgesini ve yüksekliğini ölçerek güneş ışınlarının geliş açısını hesapladı. Açı 7 derece 12 dakika çıktı.
Eratosthenes’in ölçümü

Eratosthenes, dünyanın yarıçapını hesaplamak için aşağıdaki formülü kullandı: Yarıçap = mesafe / açı. Eratosthenes’in ölçtüğü açıya eşitti. Dünya’nın merkezinden İskenderiye ve Aswan kentlerini gören açı 360 derecenin 50’de biri olduğu için iki kent arasındaki uzaklık 50 ile çarpılırsa, Eratosthenes’in ölçümüne göre Dünya’nın çevresi 900x50 yani 45.000 kilometre çıkar. Dünya’nın çevresi ekvatorda 40.075, kutuplarda 40.008 kilometredir. Eratosthenes’in yaptığı ölçüm stadia birimine göreydi. Atina’da kullanılan stadia, Mısır’dakinden kısaydı. Eratosthenes Mısır yerine Atina’nın uzunluk birimini kullanmış ise Dünya’nın çevresi 40 bin kilometre çıkar. Ancak hangisini kullandığı bilinmiyor.


Geçmişte Dünya’nın Tepsi Gibi Düz Olduğuna İnanılırdı. 
Babilliler, Dünya’nın düz olduğuna inanırdı. Gökyüzünde, üzerlerine gök cisimlerinin yapışık olduğu yedi kristal katman olduğu fikri yaygındı. Tanrıların da en üst katlarda olduğuna inanılır ve gök kubbe kutsal sayılırdı. Babilliler, Ay, gezegen ve yıldızlar hakkındaki bilgilerini M.Ö. 1860’ta yazıya döktü. İlk yıldız kataloğunu M.Ö. 1200’de kil tablete kaydettiler. Sayı sistemleri 60 tabanına dayalıydı. Dairenin açısının 360 derece, saat ve dakikanın 60’ın katları oluşu Babil matematiğine dayanır. Babilli matematikçiler yıl içinde, gündüz ve gecenin uzayıp kısalmasını kil tabletlere aktardı. Venüs’ün doğuşu ve batışındaki farklılıkları 21 yıl boyunca kaydettiler. Gezegen ve burçları izleyip, bazı insanların hala inandığı yıldız falını tasarladılar. Takımyıldızlarını tanrılara benzetip burçlara isim verdiler ve fal baktılar. Babilliler; Merkür’e Nabu, Venüs’e İştar, Mars’a Nargal, Jüpiter’e Marduk ve Satürn’e Ninurta diyerek gezegenlere kendi tanrılarının adlarını verdiler. Takvimlerini Ay’a göre yaptılar ve ayların adını burçlarla ilişkilendirdiler. Nisan ayının adı “Nisanu” ve Temmuz ayının adı da “Dammuzi” idi. Babilliler, astronomi alanında uzman oldukları halde Dünya’nın düz olmadığını anlayamadı.

Arkeologların en çok karşılaştığı sorulardandır. Piramitler nasıl inşa edildi? Devasa sütunlar, tapınaklar, heykeller nasıl yapıldı? 

Gönül isterdi ki Uzaylılar yardım etmiş olsun ya da Atlantis gerçek olsun ama en güzel cevap İnsan isterse ve dikkat ederse her şeyi yapabilecek güçtedir. Bu yüzden gözlemek, araştırmak ve kendi imkanlarınızın biraz üstüne çıkarak deneyler yaparak çoğu insan Dünya'nın gizemli görünen olaylarını çözebilir. 

Hiç yorum yok

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.