31 Ekim 2011 Pazartesi

Doğu Anadolu’da Kaya Resimlerinin Türk Tarihi Açısından Önemi

Van Yedi Salkım Köyü Kızların Mağarası
Van Yedi Salkım Köyü Kızların Mağarasında Ön Türk Damgaları

Yedi Salkım kaya resimleri Van İli’nin 76 km güneydoğusunda bulunan, Yedi Salkım Köyü’nün batısında uzun bir kanyonun içinde yer alan mağaralarda bulunmaktadır. Kanyonun batısını yayvan bir şekilde uzanan Başet Dağı kapatmaktadır. Başet Dağı (3684 m) üzerinde bulunan yatır, yöre halkı tarafından kutsal kabul edilmekte ve ziyaret edilmektedir. Bölgenin coğrafi konumu hayvancılık ve avcılık için elverişlidir. Kaya resimlerinin keşfi 1971 yılında O. Belli tarafından yapılmıştır.

30 Ekim 2011 Pazar

Achilleus'un Mızrağı



Aşil'in kullandığı ve dişbudak ağacından yapılma mızrağının antik Phaselis kentindeki Athena Tapınağı'nda olduğunu söyledi.



Vehbi Koç Vakfı Antalya Suna - İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Enstitüsü (AKMED) Müdürü Kayhan Dörtlük. Aşil'in kullandığı ve dişbudak ağacından yapılma mızrağının antik Phaselis kentindeki Athena Tapınağı'nda olduğunu söyledi. Büyük İskender'in Aşil'in mızrağını MÖ. 334 yılında tapınağa yaptığı ziyaret sırasında gördüğünün kayıtlarda olduğunu ifade eden Dörtlük.

TURKLER 9 BIN YILDIR ANADOLU DAMIYDI?


Doğu Anadolu’da Kaya Resimlerinin Türk Tarihi Açısından Önemi
Hakkari Bölgesi’nin önemli kaya resimleri bölgesi hiç şüphesiz Trişin Yaylası’dır Trişin Yaylası Van-Hakkari sınırında bulunmakta olup, yaklaşık denizden yüksekliği 2600-2850 m dir. Kaya resimleri üç bölgede toplanmıştır. Bunlar; Kahn-ı Melikan (2850 m), Taht-ı Melih (2650m) ve Taht-ı Melih’in doğusu (2600 m) dur. Bu merkezlerin her biri diğerinden bir-bir buçuk saat uzaklıktadır.

27 Ekim 2011 Perşembe

Kelt adının Etimolojisi:


Kelt adının Etimolojisi:
Söz konusu kavim Hellenler tarafından "Keltler Söz konusu kavim Hellenler tarafından "Keltler" (=οί Κελτοί) olarak adlandırılmakla birlikte, M.Ö. III. yüzyılda Avrupa üzerinden Küçükasya'ya göç eden Keltler hem Latinler hem de Hellenler, "Galatlar" (=οί Γαλάται) adını verdiler10. "Kelt" isminin anlamı belirsizdir. Bu isim Hellence'de κελ,— kökünden gelen, "yükseltme", "övme" ya da "vuruş" anlamında bir sözcük olabilir. Romalılar tarafından "Galler" (= Galli) olarak adlandırılan bu topluluğa, M.Ö. 387 yılında Roma'yı yağmalarken çıkardıkları "gürültü" nedeniyle Latince tumultus, ya da "yabancı", "düşman" anlamına gelen hostis sözcüğünden dolayı bu ismin verildiği düşünülmektedir. Öte yandan, Galli sözcüğü, Apollo'nun öfkeli, çabuk kızan bekçileri horoza benzetildiklerinden Latince Gallus sözcüğünden ya da bu kavmin kuzey ülkelerinden gelen insanlara has, süt rengi derileri olması nedeniyle Hellence "süt" (= το γάλα) kelimesinden türemiş olabilir. Nedeni her ne olursa olsun, Romalılar M.Ö. 387 yılından Caesar'a kadar olan süre içerisinde Galli sözcüğünü, geleneksel olarak, bütün Kelt dilini ve kültürünü taşıyan topluluklar için kullanmışlardır.

23 Ekim 2011 Pazar

2010 yılında Japonlar tarafından yapılan Kaman-Kalehöyük Arkeoloji Müzesi



2010 yılında Japonlar tarafından yapılan Kaman-Kalehöyük Arkeoloji Müzesi'ni 1 yılda 45 bin kişi ziyaret etti. Müze'de eserlerin bir bölümüne dokunulmasına izin veriliyor, üç boyutlu gösterimler yapılıyor. Müzede Demir, Eski, Geç Tunç Çağları ve Osmanlı döneminden eserler sergileniyor.
Kırşehir'in Kaman ilçesinde 15 yıldır devam eden kazılarda bulunan eserlerin sergilenmesi için Japonlar tarafından bir müze inşa edildi. Kırşehir Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Gökgül Kaman-Kalehöyük Arkeoloji Müzesi'ne yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgi gösterdiğini söyledi. 

22 Ekim 2011 Cumartesi

Binlerce yıl önce şarapçılık yapılan bir bölgeydi Likya.

Binlerce yıl önce şarapçılık yapılan bir bölgeydi Likya. Sonra unutulup gitti... Ancak Özkan Ailesi, Elmalı'da 1.100 metre rakımda kurdukları ve 'şato tipi' üretim yaptıkları bağlarında mucize yaratıyor.

ünyada adını şaraptan alan iki güzel kent var. Biri Avrupa'nın göbeğinde yer alan, 2011 yılında kıtanın en yaşanılacak kentleri sıralamasında ilk sıraya yerleşen Viyana, diğeri Fethiye yakınlarında ve Antalya il sınırındaki antik Likya yerleşimi Oinoanda... İncealiler Köyü'nden dar bir patika yol ile 45 dakikada ulaşılan antik kent Oinoanda, sönmüş bir yanardağın eteklerinde kurulmuş. Oinoanda adına ilk olarak, 'Wiyanaw

Türkiye'de Kültür ve Turizm verileri

Üzerinde yaşadığımız topraklar tarih boyunca insanlığın büyük serüvenine, savaşlara, göçlere, nice uygarlık ve imparatorluklara ev sahipliği yapmış. Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili, jeopolitik konumu çok önemli, bir tarafı Akdeniz, bir tarafı Karadeniz, bir tarafı İnanç Turizmi potansiyeli açısından Güneydoğu, bir tarafı kalplerini orada bırakan insanların diyarı Ege, bir tarafı Ağrı Dağı, bir tarafı Kapadokya, bir tarafı İstanbul anlatmakla bitmiyor. Yer olsa daha fazla örnek verirdim ama yerim dar. 

TURİST SAYISI VE TURİZM GELİRİ

21 Ekim 2011 Cuma

Rhodiapolis Antik kentinde yürütülen kazı çalışmaları


Antalya’nın Kumluca ilçesindeki Rhodiapolis Antik kentinde yürütülen kazı çalışmalarında katlı mezarlar bulundu.Antalya’nın Kumluca ilçesinde bulunan Likya döneminin önemli kentlerinden Rhodiapolis Antik Kenti’nde, iki ve üç katlı mezarlar ortaya çıkarıldı.

Rhodiapolis Kazı Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. İsa Kızgut, bu yıl yürüttükleri kazı çalışmaları hakkında Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya’ya bilgi verdi.

'Seyitömer Höyüğü' kazı çalışmaları, 2011 yılı için sezonu kapattı.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Arkeoloji Bölümü tarafından 6 yıldır devam eden Seyitömer beldesindeki 'Seyitömer Höyüğü' kazı çalışmaları, 2011 yılı için sezonu kapattı. Bu maksatla Söyitömer Höyüğü kazısı 2011 bilgilendirme toplantısı, DPÜ Arkeoloji bölümü tarafından arkeolojik kazı alanında gerçekleştirildi.

Söyitömer Höyüğü kazısı bilgilendirme toplantısı açılışında konuşan kazı ekibi başkanı DPÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nejat Bilgen 6 yıl önce Dumlupınar Üniversitesi olarak Seyitömer Linyit İşletmeleri ile yaptıkları protokolle başlayan kazı çalışmalarının 2 hafta sonra sona ereceğini belirtti. Kazı çalışmalarının devam etmesi için ilgili kuruluşlara Üniversite olarak gerekli başvuruları yaptıklarını ve sonucu beklediklerini ifade eden Prof.Dr. Bilgen, konuşmasına şöyle devam etti.

20 Ekim 2011 Perşembe

Buzçağından kalma ceset

Ötzi adıyla bilinen Buzçağı adamının sağlıklı bir vücuda sahip olduğu model, İtalya’nın Bolozano şehrindeki arkeoloji müzesinde sergilenmeye başlandı.

5300 yıl önce bir ok yarası sonucu öldüğü saptanan Buzçağı adamı, 1991 yılında bir Alman çift tarafından mumyalanmış halde bulunmuştu.Hollandalı uzmanlar Alfons ve Adrie Kennis tarafından üç boyutlu hale dönüştürülen ceset, sergi salonunda adeta canlı bir görünüme sahip. Uzmanlar Ötzi’yi yeniden yaratırken modele kahverengi gözler eklediler.

“Mersin Evleri” Altamira Sanat Galerisi’nde



Mersin’in tanınmış isimlerinden Ressam Lina Nasif’in, tarihi eski Mersin evlerini tuvale yansıttığı sergisi açıldı.

 “Mersin Evleri” adıyla Altamira Sanat Galerisi’nde izlenime sunulan serginin açılışına Mersin Valisi Güzeloğlu da eşi Ayşe Güzeloğlu ile birlikte katıldı.

Göbekli tepe’nin tapınak değil, yerleşim yeri


 Kanadalı bilim insanı Ted Banning, 12 bin yıl önce inşa edilen Şanlıurfa’daki Göbekli tepe’nin tapınak değil, yerleşim yeri olduğunu öne sürdü.
Banning, Current Antropology adlı dergide yayımlanan makalesinde, bölgedeki taşların ev olduğunu iddia etti. Kanadalı bilim adamı, “Gördüğümüz her büyük taş veya yapı tapınak değil. Burada hiçbir kazıda görmediğimiz kadar çok yiyecek artığı var. Dünyanın en büyük çöp yığınlarından biri. Burada insanların yaşamış olması lazım. Başka şekilde bu artıklar oluşamazdı” dedi. Banning, bölgede bulunan kesici aletlerin yemek hazırlamak için olabileceğine de dikkat çekti.

18 Ekim 2011 Salı

Arslantepe, dünya tarihi için çok önemli bir yer


İTALYAN PROFESÖRÜN MALATYA'DAKİ TARİH AŞKIMalatya'daki Arslantepe ören yerinde 36 yıldan beri kazı yapan İtalyan ekibe başkanlık yapan İtalya Roma La Sapienza Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.Marcelle Frangipane, "Arslantepe, dünya tarihi için çok önemli bir yer" dedi.
Arslantepe ören yerindeki İtalya Roma La Sapienza Üniversitesi tarafından yapılan kazıların 2011 yılı sezonu sona erdi. Kazılar için 36 yıldan beri Malatya'ya gelen Prof. Dr. Marcelle Frangipane bu yıl yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Uluslararası Ilısu Barajı Arkeoloji Sempozyumu






MARDİN-Mardin Müze Müdürü Nihat Erdoğan, 19-22 Ekim tarihleri arasında Mardin Artuklu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde "Uluslararası Ilısu Barajı Arkeoloji Sempozyumu"nun düzenleneceğini söyledi.
HASANKEYF'İN DURUMU
Sempozyumda, bölgedeki bilim ve kültür varlıkların korunmasına dair bilimsel tekniklerin, uygulamaların ve önerilerin sunulacağı 45 bildirinin yer alacağını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

Arkeolojik Kültürel Değerlerin Korunması Seminerleri


Akdeniz Belediyesi ile Arkeolojik Mirası Korumak İçin Sevdirme Projesi'nin (Arkeo-Sev ) ortaklaşa düzenlediği "Arkeolojik Kültürel Değerlerin Korunması Seminerleri" başladı.

Akdeniz Belediyesi ile Arkeolojik Mirası Korumak İçin Sevdirme Projesi'nin (Arkeo-Sev ) ortaklaşa düzenlediği "Arkeolojik Kültürel Değerlerin Korunması Seminerleri" başladı.

Akdeniz İlçe sınırları içerisindeki ilköğretim okullarında eğitim gören öğrencilere yönelik düzenlenen seminerlerde, insanlık geçmişine ait tarihi ve kültürel varlıkların tanınması ve koruma bilincinin geliştirilmesi amaçlanıyor.

17 Ekim 2011 Pazartesi

arkeologların yıllar süren meşekkatli işi

Offf! Bu arkeologların işi ÇOK ZOR

Yamaç evlerin restorasyonunu yapan arkeologların yıllar süren meşekkatli işi


15 Ekim 2011 Cumartesi

Arkeoloji'ye Giris (Mimari Düzenler 2 )


İon Düzeni ve Elemanları

İon Düzeni ve Elemanları
İon düzeni kökenini Mısır ve Mezopotamya mimarisindeki öncülerinden alan fakat bunu yunan mimarlığı ile sentezlemesidir.
İon düzeni kökenini Mısır ve Mezopotamya mimarisindeki öncülerinden alan fakat bunu yunan mimarlığı ile sentezleyerek kendine özgü, narin görüntüsüyle, oldukça süslü bir başlığa ve ince, uzun bir sütun gövdesiyle, Dor düzeninden farklı olarak bir kaideye sahip olması dışında, üst yapı elemanları ile de farklılık göstermektedir. Örneklerini, daha çok Batı Anadolu ve Ege Adaları’nda vermiş olan bu mimari düzen, anakara olan Attika’da da beğeni görmüş ve özellikle Perikles döneminde ve sonrasında oldukça yoğun olarak kullanılmıştır. İon mimarisinin vazgeçilmez unsuru olan kaide Batı Anadolu ve Attika’da farklı yapısal özellikleri ile de mimarinin bölgesel olarak ayrımına yol açmıştır. Efes İon Tipi yada Anadolu İon tipi olarak adlandırılan bir yada iki trokhilos(trociloj) ve bir torus(toroj)’tan oluşan kaide Anadolu’ya ve Ege Adaları’na özgüdür. Attika İon Tipi olarak adlandırılan ve torus, trokhilos, torus dizilimlidir. İki torus ve bir trokhilos’tan oluşan kaide ise Attika’ya özgü olarak görülmektedir. Aşağıdan yukarıya doğru diğer İon düzeni elemanları şöyledir;

14 Ekim 2011 Cuma

Mersin Arkeoloji Topluluğu (MART) Çömlek Dergisi


Arkeoloji Topluluğu (MART) yıl içerisinde gerçekleştirdiği etkinliklerin yer aldığı ÇÖMLEK e bülteninin dördüncü sayısı yayınlandı.

 Arkeoloji Topluluğu (MART) yıl içerisinde gerçekleştirdiği etkinliklerin yer aldığı ÇÖMLEK e bülteninin dördüncü sayısı yayınlandı. Bu sayımızda Eski Çağda n Günümüze Cheesecake nasıl yapılırdı, İnka ve Maya Uygarıklarının Gizemleri, Antik Yunan Tanrılarının İnsanları Cezalandırma Hikayeleri

13 Ekim 2011 Perşembe

"Gerçek Zamanlı Deformasyon İzleme Sistemi"



Konya Müze Müdürü Yusuf Benli, Aa muhabirine yaptığı açıklamada, 750 yaşındaki Mevlana Müzesi'nin, uzun süre ayakta kalan önemli yapıtlardan biri olduğunu söyledi.

Müzenin birçok dönemde restorasyondan geçirildiğini anımsatan Benli, 1, 5 yıl önce projelendirilen ve bugün hayata geçirilen "Gerçek Zamanlı Deformasyon Sistemi" sayesinde müze zeminindeki hareketlerin izlenebileceğini ifade etti.

Osman Hamdi Bey ve Amerikalılar

Osmanlı topraklarındaki ilk kazılarını -Assos ve Nippur- ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri konu alıyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi'nde 15 Ekim tarihinde ziyarete açılacak sergi, ressam, arkeolog ve müzeci Osman Hamdi Bey ile Amerikalı arkeolog ve fotoğrafçı John Henry Haynes ile Prof. Hermann Vollrath Hilprecht'in Osmanlı topraklarında kesişen yaşamlarından yola çıkarak, Amerikalı arkeologların Osmanlı topraklarındaki ilk kazılarını -Assos ve Nippur- ve iki ülke arasındaki diplomatik ilişkileri konu alıyor.

12 Ekim 2011 Çarşamba

Gedik Dağı Kalesi Keşif Gezisi

                                                                                   


Gedik Dağı Kalesi Keşif Gezisi - Silifke Nekropolde bir mezarlığı talan etmişlerdi , 4-5 kadar insana ait kemikler ortalığa saçılmıştı.



Mersin Silifke 'de daha önce belki fotoğrafları yayınlanmamış bir yere gittik , gerçi kimine göre kitaplarda bahsedilmesine gerek olmayan bir yerdir ancak bu algı Mersin'in açıkhava müzesi olabilecek kadar çok esere sahip olmasından kaynaklanıyordur sanıyorum ... Ve işte bu gezimizde GEDİKDAĞI KALESİ ve NEKROPULÜ'nde keşifteydik ...

‎2000-2300 YILLIK KAYA RÖLYEFİ BULUNDU…




Helenistik Döneme ait olduğu tahmin edilen 2000-2300 yıllık Kaya Rölyefi bulundu. 


                                                                                                                                                                                          2000-2300 YILLIK İLGİNÇ KAYA RÖLYEFİ BULUNDU…







(İZDER) İzder Yönetim Kurulu Başkanı Ali Doğan ve Yerel Rehber Cezmi Çom tarafından 4 Eylül günü Silifke kuzeyine yapılan keşif gezisi sırasında Helenistik Döneme ait olduğu tahmin edilen 2000-2300 yıllık Kaya Rölyefi bulundu. 

11 Ekim 2011 Salı

Malatya Kitaplığ


Malatya Valiliği 100 kitaptan oluşacak "Malatya Kitaplığı" adı altında yayın projesini hayata geçiriyor.
Malatya'yı farklı yönleriyle inceleme-araştırma konusu yapan, zengin tarihi ve kültürel birikimini, sosyo-ekonomik yapısını, coğrafi ve doğal zenginliklerini tanıtma potansiyeline sahip kitaplardan oluşturulacak"Malatya Kitaplığı"nda yer alacak eserlerin belirlenmesi ve basımı konusundaki çalışmalar devam ediyor.

Karşıdan Karşıya – MÖ 3 binde Kiklad Adaları ve Batı Anadolu

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), ÇİMSA’nın ana sponsorluğunda, Ege’nin ortak tarihine ilişkin çok değerli bir sergiye ev sahipliği yapıyor. ‘Karşıdan Karşıya – MÖ 3 binde Kiklad Adaları ve Batı Anadolu’ isimli sergi, Türkiyemüzelerinin yanı sıra Atina Milli Arkeoloji Müzesi, N. P. Goulandris Vakfı Kiklad Sanatı Müzesi’nden gelen eserlerden oluşuyor.

Sergi açıldığı tarih olan 24 Mayıs’tan bu yana 30 bin kişiyi ağırladı. Sergide, uygarlığın adımlarının atıldığı Anadolu ve hemenyakınında bulunan Kiklad takımadaları arasındaki ilişkiler inceleniyor, benzeşen, ancak bölgesel özelliklerini koruyan iki kültürün öyküsü dile getiriliyor.

Karşıdan Karşıya MüzesiAtina Milli Arkeoloji Müzesi, N. P. Goulandris Vakfı Kiklad Sanatı Müzesi gibi dev koleksiyonlara sahip müzelerden ödünç alınan eserler, bu sanatın kaynağını oluşturan Anadolu’daki buluntular veTürkiye’deki 15 müzeden seçilen koleksiyonlarla birlikte ilk kez sergileniyor. Ege’nin tarihte olduğu gibi yeniden bir barış denizi haline gelmesi mesajını da içeren sergi, toplam 340 eseri kapsıyor.

5 Ekim 2011 Çarşamba

İnkaların ataları olan Chimu medeniyeti

Peru'da İnka medeniyeti öncesine ait kurban edilmiş canlı kalıntıları bulundu. Kişilerin Aztek ve Mayalar tarafından kurban edilmiş olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

4 Ekim 2011 Salı

İzmir Arkeoloji Seminerleri

İzmir Arkeoloji Seminerleri Sonbahar Serisi

Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Ortaçağ Arkeolojisi Anabilim Dalı ile İzmir Fransız Kültür Merkezi işbirliğiyle düzenlenen İzmir Arkeoloji Seminerleri Sonbahar Serisi kapsamında 20 Ekim 2011, Perşembe günü Doç. Dr. Hatice Pamir ‘Asi Kıyısındaki Antakya’da Yeni Arkeolojik Kazı ve Araştırmalar’ başlıklı bir sunum yapacak.
http://sirtcantam.com.tr/?p=11323

3 Ekim 2011 Pazartesi


Arkeometri’nin Tanımı ve Tarihçesi

Arkeometri, arkeolojide çeşitli fen ve doğa bilim dallarının matematiksel ölçüm ve analiz yöntemlerinin uygulanması ve kullanılması olarak tanımlanabilir. Bu bilim alanında günümüzde yapılan arkeolojik araştırmaların kültür tarihi açısından, elden geldiğince eksiksiz olarak değerlendirilebilmeleri için, fen ve doğa bilimlerinin çeşitli dallarından birlikte yararlanılır.

Aslında arkeometrinin başlangıcının 19.yy’ın başlarına kadar geriye gittiği söylenebilir. 1800’de ilk kez M.H. KLAPROTH (1743-1817) Berlin Bilim Akademisinde sikkeler, camlar ve Ortaçağ heykelleri üzerinde gerçekleştirdiği bazı kimyasal analizlerin sonuçları hakkında bir bildiri verir.

1 Ekim 2011 Cumartesi

Arkeoloji Makaleleri



Takı Kullanımının Tarihçesi

Tarihin ilk devirlerine kadar uzanan bir gelenektir takı kullanımı, sanat olarak tarif ettiğimiz bu etkinliğin temelinde inançların etkisi olduğu bilinmektedir. İlk takılar insanların henüz yerleşik döneme geçmedikleri Paleolitik Çağ’da süsleme yanında,  Devamı için tıklayınız 


 







Blogger tarafından desteklenmektedir.