Header Ads


Türkiye'nin en görkemli antik kenti olan Ephesos

Türkiye'nin en görkemli antik kenti olan Ephesos, antik çağda dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis tapınağı ile büyük bir üne sahipti.
İzmir'e bağlı Selçuk Ilçesi'nde yer alan Ephesos harabeleri geniş bir alana yayılmıştır. Önceleri Karia ve Leleglerin oturduğu tesbit edilen bu bölgeye daha sonra Kral Kodros soyundan gelme Androklos ile birlikte gelen İonlar yerleşmiş ve M.Ö.X yüzyılda Ephesos'u kurmuşlardır.


Efsaneye göre böyle kurulduğu söylenen Ephesos'ta 1990 yılındaki kazılarda M.Ö. 2000'lere kadar inebilen eserler ortaya çıkmış, bu da Ephesos'un bu tarihlerde var olduğunu ortaya koymuştur. M.Ö. VII. yüzyılda Kimmerler'in istilâsına maruz kalan Ephesos M.Ö. 560'ta da Lydia Kralı Kroisos tarafından işgal edilmiş, kral şehri Koressos (Küçük Menderes) limanından 1200 m. ilerideki Artemis Tapınağı'nın bulunduğu yere taşımıştır. M.Ö. 546'da Perslerin, daha sonra İskender'in eline geçen şehir, İskender'in ölümünden sonra Lysimachos'un eline geçmiştir. Lysimachos Artemision çevresindeki yerleşmeyi Panayır Dağı ile Bülbül Dağı arasındaki alana taşımış, Kolophon ve Lebedos halkını da buraya getirerek şehrin büyümesini sağlamış ve etrafını da surlarla çevirmiştir.


Hellenistik dönemde Seleukoslar tarafından idare edilen Ephesos, M.Ö. 190'dan sonra Bergama Krallığına ve M.Ö.133'ten sonra da Roma'ya bağlanmış, Augustus Devri'nden itibaren en parlak dönemini yaşamıştır. Hristiyanlık devrinde de büyük önem taşıyan Ephesos'a M.S. 50 yılından sonra havari St. Paul'un geldiğini, II.yüzyılın başında St. John'un Ayasuluk'ta gömüldüğünü biliyoruz. M.S.VI.yüzyıl ortasında Iustinianus zamanında üçüncü parlak dönemini yaşayan Ephesos'ta bu devirde Ayasuluk kurulur ve içindeki St. John Kilisesi yapılmıştır. M.S. VII. VIII yüzyılda Arap istilalarıyla tahrip olan Ephesos, limanı ticarî önemini yitirmiş, gün geçtikçe gerilemiştir. XIV. yüzyılda Selçukluların buraya gelmesiyle, Artemision çevresi ve bugünkü Selçuk ilçesi canlanmış, 1426 yılından itibaren de Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Ayasuluk Tepesi: Hristiyan efsanesine göre St. John M.S.50 yıllarında bu tepe üzerinde yaşamış; burada ölmüştür. Buraya gömülen St. John'a, M.S. IV.yüzyılda ahşap çatılı bir kilise yapılmıştır. Iustinianus (M.S. 527-565) zamanında ise halen kalıntıları görülen kubbeli bazilika inşa edilmiştir. Haç planlı yapıya batıdan "Atrium" denilen büyük avludan girilmekte, bu avlu doğudaki nartekse açılmakta ve buradan da kilisedeki orta nefe ulaşılmaktadır. St. John'un mezarı en ortadaki kubbeli bölümün altındadır.

Ephesos Planı
1) Eski liman 6) Surlar 21) Stadion 27) Çeşme- 29) Mermer Cadde - 35) Celsus Kitaplığı
36) Oktogonal mezar yapısı 5) Arkadiana Caddesi 9-10) Liman gymnasionu ve hamamlar
13) Meryem Ana Kilisesi - 18) Bizans yapısı - 19) Vedius gymnasionu - 22) Bizans hamam  kalıntıları - 24) Tiyatro gymnasionu - 26) Tiyatro - 30) Ticaret Agorası 33) Serapis Tapınağı 
39) Aşk Evi - 40) Scholastika Hamamları - 41) Hadrianus Tapınağı 44) Mezar Anıtı 
45-46) Yamaç Evleri - 48) Kuretler Caddesi - 49) Traianus Çeşmesi - 50) Mezar Anıtı
51) Herakles Kapısı - 52) Gaius Memmius Anıtı - 53) Domitianus Tapınağı 56) Devlet Agorası
58) Isis Tapınağı - 59) Anıtsal Çeşme - 60) Çeşme - 61) Prytaneion - 62) Tapınak -63) Odeion
64) Bazilika - 65) Varius Hamamları - 66) Anıtsal Çeşme - 68) Lukas'ın mezarı - 69) Doğu gymnasionu - 70) Magnesia kapısı 
Roma dönemine ait Ephesos Antik Tiyatrosu


Artemision: Kuşadası yolundan Artemision levhasının bulunduğu yola sapılacak olursa, dünyanın yedi harikasından biri olan Ephesos Artemis Tüpınağı'nın bulunduğu Artemis kutsal alanına ulaşırız. Bugün o eski muhteşem tapınaktan yalnızca tek bir sütun ayaktadır. Burası eskiden Anadolu'nun yerli halkının bereket tanrıçası Kybele'ye tapındığı kutsal alandı.
İonlar bu bölgeye geldiklerinde burayı kutsal alan kabul etmiş, M.Ö.700 yılında bir sunak yaparak Kybele ile birleştirilen Artemis'e tapınmışlardır. M.Ö.VI. yüzyıla girildiğinde, ilk yapılan sunağın değiştirilmesi ile elde edilen küçük tapınak zengin bir şehir olan Ephesoslulara ufak gelmeye başlamış, M.Ö.560'ta Knossoslu Chersiphron ile oğlu Metagenes vc Sisam'dan Mimar Theodoros'u getirterek büyük bir tapınak yapımına girişmişlerdir. Bu tapınağın o çağın en görkemli ve en büyük tapınağı olması için bütün olanaklarını seferber etmişlerdir. Bu sırada Lydialılar Ephesos'u almış, Lydia Kralı Kroisos da tapınak yapımına yardım etmiştir. Bugün British Museum'daki kabartmalı bir sütunda "Kral Kroisos sunmuştur" yazısı bu yardımı gösterir. Ephesosluların büyük gayretiyle yapımına başlanan tapınak, 127 sütunlu olup, 55 x 115 m. ölçülerindedir. Tapınağın batı yüzünde 36 kabartmalı sütun bulunmaktaydı, lon tarzındaki tapınak, 19 m. boyunda çift sıra sütunla çevrili idi. Yapımı 120 yıl süren tapınak o çağın tamamı mermerden yapılmış ilk eseri olmuş, bu nedenle dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmiştir. Ne yazık ki bu tapınak 200 yıl kadar ayakta kalabilmiş M.Ö. 356'da bir deli tarafından yakılmıştır. Hellenistik Devir'de yapılan bu yeni tapınak da eskisi gibi dünyanın yedi harikasından biri olma özelliğini sürdürmüştür. Ancak Skopas ile Praksiteles gibi ünlü heykeltraşların çalıştığı bu eser de M.S.263'te Gotlar tarafından yıkılmıştır. Yapılan kazılarda burada M.Ö.VlI.yüzyıla ait altın ve fildişi eserler bulunmuş, ayrıca 22 x 32 m. ölçülerinde at nalı şeklinde bir sunak da ortaya çıkarılmıştır.
Ephesos Harabeleri: Magnesia kapısından girildiğinde doğu gymnasion'u ile karşılaşırız (No.69). Biraz ilerlediğimizde 160 x 56 m. ölçülerindeki devlet agorasının bulunduğu yere gelinir. M.Ö.II.yüzyılda mevcut olduğu anlaşılan agoranın ortasında, bugün temelleri görülebilen, M.Ö.I.yy'da Mısır Tanrıçası ¡sis adına yapılmış bir tapınak bulunmaktadır. Agorayı kuzey ve güneyden iki portiko çevirmekteydi. Agorayı kuzeyden sınırlayan portiko bazilika niteliğindeydi. Üç nefli ve her bir nefı 160 m. uzunluğunda koridorlar halindeki bu bazilika Augustus döneminde yapılmış olup, geç devirde değişikliğe uğramıştır. Bu bazilikanın ortasında odeion bulunur. Burası 1400 kişiyi alabilecek kapasitede olup, P. Vedius Antoninus tarafından M.S. 150 yılında odeion (müzik salonu) veya bouleuterion (meclis salonu) olarak yaptırılmıştır. Odeionun sağındaki kalıntılar ise, M.S.II.yüzyıla ait olan Varius hamamlarıdır.

Herakles Kapısı. Kuretler Caddesi'nin üzerinde bulunan kapıda mermer bloklara işlenmiş Herakles kabartmaları bulunur M.S. 4. veya 5. yy'a aittir

Odeiondan batıya doğru ilerlediğimizde üç tarafı sütunlu avlu ile çevrili bir alan içinde Augustus ile Roma'nın kurucu tanrıçası için M.S. 14-37 yılları arasında yapılmış iki küçük tapınak görülür. Bunların batısında Ephesosluların devlet işlerini gördükleri prytaneion yer alır. Grek tipindeki bu yapı kutsal ateşin yandığı yerdir ve Augustus döneminde inşa edilmiştir. Bugün Efes Müzesi'nde sergilenen iki Artemis heykeli de burada bulunmuştur. Devlet agorasının güneybatı köşesinde dükkânlar vardır. M.S. 80 yılında G. Laecanius Bassus tarafından yaptırılmış olan bir çeşme vardır. Çeşmenin caddeye bakan yüzünü süsleyen birçok heykel bugün müzededir. Bu çeşme odeionun tam karşısında, agoranın güneyindeki başka bir çeşme ile irtibatlıdır.
Traiarıus Çeşmesi Kuretler Caddesi üzerindeki çeşmenin ortasında İmparator Traianus'un büyük bir heykeli bulunmasından dolayı bu isim verilmiştir. Bu heykel ve cadde üzerindeki diğer heykeller bugün Efes Müzesi'nde sergilenmektedir



Devlet agorasının güneybatı köşesinde, bugün yalnızca dört köşe iki ayağı kalmış geniş bir kapı, İmparator Domitianus için yapılmış tapınağın bulunduğu alana açılır. 50 x 100 m. ölçüsünde-ki 8 basamaklı tapınağın terasının doğusunda birçok odalardan meydana gelen dükkanlar vardır. Bunların yanında üzeri kabartmalı iki sütundan oluşan parapet bulunmaktadır. Bu meydan, kazıcıların Domitianus Yolu dedikleri bir yol ile Kuretler Caddesi'ne bağlanır. Bu yol üzerinde M.S. 93 yılında Augustus zamanında yapılmış, Gaius Sextilius Pollio'ya ithaf edilen ve kemeri halen duran anıtsal çeşme ile işlevi bilinmeyen bir yapı vardır. Kuretler Caddesi'nin başladığı yerde, dört tarafı zafer takı görünümünde, M.S. I.yüzyılda yapılmış Gaius Memmius Anıtı yer alır.

Memmius Anıtı. Yazıtına göre bu anıt dikdatör Sulla'nın torunlarından biri olan Memmius adına geç Hellenistik dönemde dikilmiştir
İki tarafı sütunlar ve heykellerle süslü olan ve bugün dahi görenleri etkileyen Kuretler caddesinin görünüşü.
Kuretler Caddesi: Memmius Anıtı'ndan başlayarak Celsus Kütüphanesine doğru meyilli inen cadde, Kuretler Caddesi'dir. M.S. IV. yüzyılda yapılmış iki kabartmadan ibaret Herakles Kapı-sı'ndan geçip aşağıya inilince, sağda M.S.102-114 yıllarında yapılmış Traianus Çeşmesi görülür. Kitabesine göre, M.S. 102-114 yılları arasında İmparator Traianus şerefine yapılmış olup iki katlıdır. Çeşmenin orta nişi içinde imparator Traianus'un heykeli bulunmaktaydı. 

Hadrianus Tapınağı. Korinth düzenindeki tapınak bir sella ve bir portikodan oluşmaktadır Portik kemerinin ortasındaki kilit taşında Tyche kabartması bulunur Sella kapısı üzerinde ise bir kız kabartması vardır Üzerindeki yazıtta P.Quintilius adlı biri tarafından yapıldığı yazılmaktadır




Kuretler Caddesi üzerinde diğer ilginç bir yapı da Hadrianus Tapınağı'dır Korinth düzeninde yapılan tapınak bir cella ile bir portikodan oluşur. Kenarlarında dikdörtgen iki sütunla, ortada iki yuvarlak sütun vardır. Sütunların üzerindeki yuvarlak kemerin ortasında Tyche kabartması görülür. Tapınağın arşitravı üzerindeki yazıtta P. Quintilius adlı biri tarafından İmparator Hadrianus'a (M.S. 117 138) sunulduğu yazılıdır. Tapmak M.S. IV.yüzyılda yıkıldığı için restore edilirken portikonun iç duvarının üstünü süsleyen dört kabartma eklenmiştir. Bu kabartmaların asılları müzede olup, buradakiler alçı kopyalarıdır. Hadrianus Tü-pınağı'nın arkasında Scholastika Hamamları yer alır. M.S. 100 yıllarında yapılan hamamlar M.S.IV. yüzyılda Scholastika adlı bir kadın tarafından restore ettirilmiştir.
Yamaç Evleri: Hadrianus Tapınağı karşısında, Bülbül Dağı eteklerinde zenginlere ait yamaç evleri bulunmaktadır. M.S. I yüzyılda yapılan ve üç-dört kata kadar ulaşan bu özel evlerde son yıllarda yapılan kazılarda mozaikler, freskler, heykeller ve daha birçok buluntu ele geçmiş, evler restore edilerek ziyarete açılmıştır. Kuretler Caddesi'nden inilince, yamaç evlerinin alt tarafında, sekizgen gövdeli ve M.S.I.yüzyılda yapılmış bir mezar anıtı ile bu anıt mezar yanında Bizans çeşmesi kalıntıları görülür. Kuretler Caddesi ile mermer caddenin birleştiği yerde M.S. I. yüzyılda inşa edilip IV.yüzyılda onarılan "Aşk Evi" kompleksi yer alır. Buradaki odalardan bazılarında mozaikler bulunmuştur. Aşk evinin köşesinden tiyatronun önüne kadar ulaşan cadde "Mermer Cadde" olarak anılır. M.S.I. yüzyılda yapılmış, M.S.V.yüzyılda Eutro-pios isimli bir kişi tarafından verilen parayla yeniden düzenlenmiş ve yerler mermerle kaplanmıştır . Celsus Kitaplığı: Kuretler Caddesi ile mermer caddenin kesiştiği yerde olup, son yıllarda restore edilerek ayağa kaldırılmıştır. M.S. 110 yılında Konsül Gaius Julius Aquila babası Gaius Celsus Polemaeanus adına M.S.135'te bu yapıyı tamamlatmıştır. İki katlı olan kütüphanenin cephesi sütunlarla süslenmiş, bu sütunlar arasına da heykeller konmuştur. İçerisinde papirüs rulolarının konması için dikdörtgen nişlerin yer aldığı yapı 10.92 x 16.72 m. ölçülerindedir. Ortada, üst katlara kadar yükselen büyük kemerli niş içinde, bilimin koruyucusu olan Athena'nın bir heykeli bulunuyordu. 21 m. genişliğinde, dokuz basamakla çıkılan kütüphanenin okuma salonu yanmış, ön yüzü sağlam kalmıştır. Celsus'un mermerden yapılmış lahdi, büyük orta nişin altında ve alt kattadır.
Celsus Kütüphanesi. M.S. 110 yılında konsül olan G. Julius Aquila, babası G. Celsus Polemaenus'un heroonunu ve kütüphaneyi inşa ettirmiştir
Ticaret Agorası: Celsus Kitaplığı'nın kuzeyinde, kare şeklinde ve kuzey yönü hariç üç tarafında dükkanlar bulunan portiko ile çevrili ticaret agorası yer alır. Hellenistik Dönem'de inşa edilen agora 110 x 110 m. ölçülerinde olup, Augustus ve Neron döneminde yapılan eklerle genişletilmiş, Caracalla (M.S. 211-217) döneminde de restore edilmiştir. Agoranın mermer cadde tarafındaki Dor düzeninde ve çift katlı kolonadları Neron zamanındandır (M.S. 54-68). Celsus Kitaplığı tarafındaki güneydoğu kapısı M.Ö. IV. yılında yapılmıştır. Üç geçitli olan bu kapının hem Latince hem de Hellence yazılmış kitabesinde Agrippa'nın özgür kıldığı iki kölesi Mazaeus ile Mithridates tarafından yapıldığı yazılıdır. Agoraya Mithridates Kapısı'nın dışında, batıdaki kapıdan da girilir.
Ticaret Agorası'nın arkasındaki Serapis Tapınağı Antoninler Devri'nde (M.S. 138-192) yapılmış, Bizans Çağı'nda da kiliseye çevrilmiştir. Bugün doğu köşesinde baptisterium kalıntıları görülmektedir.
Tiyatro: Mermer cadde üzerinde Panayır Dağı'na yaslanmış 24.000 kişilik tiyatro Hellenistik dönemde inşa edilmeye başlanmış, daha sonra İmparator Claudius (M.S. 41-45) zamanında genişletilmiş, ttaianus (M.S. 98-117) döneminde de tamamlanmıştır. Roma Çağı'nda şüphesiz çok güzel görüntü veren bu yapının kalıntıları hâlâ göz alıcıdır. Skenenin iki katı Neron zamanında yapılmış, üçüncü kat ise muhtemelen M.S. II. yüzyılın ortasında eklenmiştir. Tiyatronun ön kısmında da Hellenistik dönemden kalma bir çeşme dikkati çeker.



Arkadiana Caddesi: Tiyatronun önünden başlayarak limana kadar inen 11 m. genişliğinde, 600 m. uzunluğundaki caddeye Arkadiana Caddesi denilmektedir, iki tarafta revakların yer aldığı cadde Hellenistik dönemde yapılmış, İmparator Arcadius'un (M.S. 395-408) döneminde yenilenmesinden sonra onun ismiyle anılır olmuştur. Caddenin her iki tarafında, sütunlar arasında mozaik döşeli ve 5 m. genişliğinde bir yaya yolu bulunmaktaydı. Sütunların arkasında ise dükkânlar sıralanmaktaydı. Caddenin ortasında korinth başlıklı dört sütundan oluşan bir anıt yükselmekteydi. Anıtın Erken Bizans Devri stili özellikleri gösteren parçalarından İmparator Iustinianus (M.S. 527-565) zamanında yapıldığı söylenebilir. Arkadiana Caddesi, deniz kenarında liman kapısı ile son bulmaktadır. Caddenin hemen hemen bütün kuzey tarafını spor tesisleri kaplar. Tiyatro tarafındaki ilk büyük yapı M.S.II.yüzyılın başında inşa edilmiş, tiyatro gymnasionudur. Yapının yalnızca 30 x 70 m. ölçüsündeki palaestra kısmı açığa çıkartılmış, hamam bölümü kısmen kazılmıştır. Palaestranın kuzeyinde stadion şekline sokulmuş, oturma yerleri olan bir alan bulunmaktadır.

Arkadiana Caddesi'nin sağında boydan boya liman gymnasionu ve hamamlar uzanır. Burası atletizm çalışmaları için düzenlenmiş 90 x 90 ve 200 x 240 m. ölçüsünde palaestra ile birleştirilen iki büyük hamam ünitesini kapsar. Bunların yapımına Domitianus (M.S. 81-96) döneminde başlamış, Hadrianus (M.S.117 138) zamanında Batı Anadolu'nun Başrahibi C. Verulanus tarafından tamamlanmıştır. Bu gymnasionun arkasında, M.S.IV. yüzyılda inşa edilmiş Meryem Ana Kilisesi yer alır. 

Bülbül Dağı'nda bulunan Meryem Ana Evi'nin iç görünüşü Ephesos'ta yaşayıp yine burada ölenMeryem Anaya ait olduğu sanılan ev. Bugün hırıstiyanlarca haç amaçlı olarak ziyaret edilmektedir

Ephesos'ta İngiliz Wood'un başlattığı kazılara bugün Avusturyalı arkeologlarca devam edilmekte ve kazılardan çıkan eserler Efes Müzesi'nde sergilenmektedir.
Ephesos kentinin baş tanrıçası olan Artemis heykeli Ephesos harabelerinden Prytaneion'da bulunan heykel Hadrianus (MS. 117-138) dönemidendir

Hiç yorum yok

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.