Header Ads


İZMİR- SMYRNA


İzmir'in gece görünüşü
Eski Smyrna üzerine kurulan bugünkü modern İzmir'de yer  yer antik kentten izler görülür.

Eski adı Smyrna olan, ünlü ozan Homeros'un memleketi İzmir, M.Ö.3000'lerde bugün kazıları yapılan Bayraklı'da kurulmuştur. Kazılardan anlaşıldığına göre burada ilk yerleşmenin Tunç Çağı'nda olduğu Demir Çağı'nda da yerleşmenin bulunduğu ortaya çıkmıştır.
M.Ö. 850 yılına ait kerpiçten yapılmış bir sur içinde, yine kerpiçten yapılmış tek odalı evler ortaya çıkarılmıştır.
İzmir Athena Tapınağı  Rekonstrüksiyon Aiol başlıklı Sütunlar
http://www.drtuncayfiliz.com/antik_izmir.htm
M.Ö. 650-545 yılları bütün lonia gibi İzmir'in de en parlak devridir. Bu devirde, M.Ö. 640-580 tarihlerinde yapılan Athena Tapınağı Bayraklı kazılarında bulunmuştur. Ayrıca beş odalı, iki katlı, ön avlulu evler de ortaya çıkarılmıştır. Batı Anadolu'daki bazı şehirler başta Miletos olmak üzere Marmara'da ve Karadeniz'de koloniler kuruyordu. Thales, Anaximandros gibi ünlü filozoflar yetişiyor, özgür Batı Anadolu havası altında Ege; ticarî, ilmî ve kültürel bir merkez haline geliyordu.

Smyrna antik kenti kazı alanından bir kare
http://www.drtuncayfiliz.com/antik_izmir.htm
Eski İzmir, Perslerin işgalinden önce M.Ö.600 yıllarında Lydia Kralı Alyattes tarafından alınmış, kent ve Athena Tapınağı tahrip edilmiş, bunun üzerine eski İzmirliler M.Ö.590'da Athena Tapınağı'nı yeniden inşa etmişlerdir. Perslerin M.Ö. 546'daki işgalinden sonra M.Ö.V. ve IV. yüzyıllarda kentte eski parlak günler olmamasına rağmen yaşantı sürmüş, bu çağlardan kalma üç büyük ev ve megaronlar Bayraklı kazısında ortaya çıkarılmıştır.
M.Ö.334'te Perslerin Büyük İskender'e yenilmesiyle, bütün Anadolu Pers istilâsından kurtulmuştur. İşte tam bu sıralarda Bayraklı'daki eski kent İzmirlilere dar gelerek Kadifekale'nin deklerinde yeni kent kurulmuştur. Pausanias'ın bildirdiğine göre, İskender Pagos Dağı'nın (Kadifekale) eteklerinde avlanırken yorulup, burada bir çınar ağacının altında uykuya dalar. Düşünde, tanrıçalar ona burada bir kent kurmasını, eski kentin ahalisinin de buraya taşınmasını öğütlemişlerdir. İskender de bu rüyadan sonra bugünkü Kadife-kale eteklerinde yeni bir şehrin kurulmasını emretmiş, yeni şehir burada kurularak, eski şehrin ahalisi buraya taşınmıştır. Lysimachos'un da bu yeni kurulan şehrin etrafını surla çevirdiğini biliyoruz. Bu surlardan bir kısmı bugün Kadifekale'de görülebilir.

Smyrna antik kenti kazı alanı
http://www.drtuncayfiliz.com/antik_izmir.htm
Strabon'un bildirdiğine göre M.Ö.I.yüzyılda bu yeni şehir İonia'nın en güzel kentlerinden birisi olmuştur. Bir kısmı Kadifekale üzerinde, bir kısmı da liman kenarında uzanan yeni şehirde tapınaklar ve gymnasion bulunuyordu. "Altın yol" ve "Kutsal yol" denilen düzgün taş döşeli iki cadde, şehri doğu-batı yönünde baştan başa katetmekteydi. Eşref Paşa Semti'nde bu yollardan biri ortaya çıkarılmış, 10 m. genişliğinde, eski yazarların tarif ettiği kadar güzel taş döşeli bu yolun bir kısmı bugün Eşref Paşa'da muhafaza edilmiştir. Kadifekale'nin kuzeybatı eteğinde bulunan Roma Devri'ne ait tiyatro ile batıdaki stadiondan çok az iz kalmıştır. İskender'den sonra Seleukosların, onlardan sonra Bergama Krallığı'nın eline geçen İzmir, Roma döneminde Roma imparatorlarının ilgisini çekmiş, Tiberius, Hadrianus, Caracalla şehirle ilgilenmiş ve bazı imtiyazlar sağlamışlardır. Hadrianus'un deniz kenarında yaptırdığını bildiğimiz bir silo ve buraya yakın olan ticaret agorasından geriye bugün bir şey gelememiştir. Eski İzmir'den günümüze kalabilen yegâne eser Namazgah Semtindeki devlet agorasıdır. 1932-1941 tarihleri arasındaki kazılarla açığa çıkarılan devlet agorasının bir kenarının 120 m. diğer kenarının 80 m. uzunluğunda bir avluya sahip olduğu görülür. Avlunun doğu ve batı kısmında birer stoa olduğu ortaya çıkmıştır. Bu stoalar 17.5 m. genişliğinde olup iki katlı idi ve iki sütun sırasıyla üç bölüme ayrılmışlardı. Kuzey kısmında iki kaili, 120 m. uzunluğunda ve 28 m. genişliğinde bir bazilika bulunuyordu. Batı stoası 73 m. doğu stoası 35 m. kazılmış olup, giiney stoa kazılmamıştır.

Kuzeydeki bazilikanın altında, bugün görülebilen kemerli bir bodrum katı bulunmaktadır. Merdivenle inilebilen bu bodrum katının kuzey koridoru caddeye açılan dükkânlardan oluşmaktaydı M.S. 50 yılında bodrum kat ile agoranın ortasında Zeus için bir sunak  yapıldığını ve yüksek kabartmalarla süslendiğini eski yazarlar bildirmektedir, Bugün İzmir Arkeoloji Müzesi'ne kaldırılan Demeter ve Poseidon'un yüksek kabartmaları bunlardandır. Smyrna'da M.S.178'de büyük bir deprem olmuş, Marcus Aurelius'un yardımı ile şehir yeniden ayağa kaldırılmıştır. Agora'nın da imparatorun karısı II. Faustina tarafından yeniden inşa edildiği anlaşılmaktadır.

Şehrin su ihtiyacı doğudan ve güneydoğudan gelen ve bugün izleri yer yer görülebilen aquadüktlerle karşılanmaktaydı. Kadife-kale'ye ulaşan su kemerlerinin Buca Deresi'nde kalan üç gözlü kısmından ne kadar görkemli olduğu görülmektedir. M.S. IV. ve Vl.yüzyıllarda gelişmesini sürdüren ve piskoposluk merkezi olarak yaşantısını devam ettiren eski İzmir, VII. yüzyıldan itibaren Arap akınlarıyla gerileyerek önemini yitirmiştir.
ARKEOLOJİ BİZ
ARKEOLOJİ İLE İLGİLİ HER ŞEY...



Hiç yorum yok

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.