Tripolis Antik Kenti
Tripolis Antik Kenti Denizli İli, Buldan İlçesi, Yenicekent Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. Kent Lydia, Phrygia ve Karia Bölgeleri'nin sınırlarının birleştiği alan üzerinde ve Maiandros (Menderes) Nehri'nin hemen kıyısında kurulmuştur,
Tripolis is 140 km far to the north of Denizli. It was founded in the district of Buldan to the east of Yenicekent Town. It is on the slopes which lie between the town and the River Büyük Menderes (Great Meander). By means of the great Meander Plain, Tripolis was connected both to Central Anatolia and to the Mediterranean. Its contemporary cities Laodiceia-founded in the Lycos Valley (Çürüksu) lies 30 km. away and Hierapolis 20 km. away Tripolis was founded by Pergamum kingdom in the 2 nd century B.C. Tripolis was one of the most important Lydian cities. It was important as a border town being a center of trade and agriculture. It also served as a communication link between the Caria and Phrygian regions. There are a lot of ruins at Tripolis. Some of them are Theatre, Stadium, Bath, Bauleterium, Main street, city walls, City gates, Necropolis etc.
Tripolis Antik Kenti Denizli İli, Buldan İlçesi, Yenicekent Kasabası sınırları içerisinde yer almaktadır. Kent Lydia, Phrygia ve Karia Bölgeleri'nin sınırlarının birleştiği alan üzerinde ve Maiandros (Menderes) Nehri'nin hemen kıyısında kurulmuştur, (resim 1)
Tripolis Antik Kenti kuzeydoğu, kuzey ve kuzeybatısında yer alan ikisi oldukça yüksek üç tepe üzerinden başlar, bunların güney eteklerinden aşağıya iner ve önlerindeki geniş ovaya yayılır. Bu tepelerden yüksek olan iki tanesi Kale Tepe ve Değirmentepe olarak adlandırılırlar. Büyük Menderes Nehri kenti güneydoğudan sınırlandırır. Antik kentin tüm yerleşim alanı yaklaşık 2,6 km2'lik bir alana yayılmaktadır. Ayrıca kent, güneyinde oldukça verimli bir ovaya hakimdir.
Tripolis'in Lydia, Phrygia ve Karia gibi antik çağın en büyük ve önemli bölgelerinin sınırlarının birleştiği bir noktada kurulmuş olması, bu antik kentin önemini kat kat arttırmaktadır. Günümüzde de olduğu gibi sınır kentleri bağlı oldukları bölge veya ülkenin kültürünün yanında komşu oldukları topraklarında kültürlerini barındırdığı için çok yönlü bir kültürel yaşam göstermektedir. Bu üç büyük ve önemli bölge arasında olması, Tripolis Antik Kenti'nin bünyesinde bu bölgelerin, ortak kültür, siyasi ve sosyal yapılarını barındırmasından dolayı bu kültürlerin etkileşiminin ortaya konulmasına ışık tutacaktır. Roma Dönemi'nde aldığı Tripolis ismi, -üç şehir, üç kent- kentin bu dönemde özellikle önemini arttırdığını, isimden de anlaşılacağı gibi kentin "synoikismos" yani kent birleştirme politikası ile büyütüldüğü, dönem itibari ile stratejik konumundan kaynaklanmalıdır.
Bugün antik kentteki yapıların inşasında kullanılan taş cinsinin kolay tahrip olmasından dolayı çok az yapısı ayakta kalmış durumdadır. Yüzeyde görülebilen kalıntılar arasında hamam yapısı, tiyatro, ana caddesinin bir bölümü, kent surlarının bir bölümü ve nekropolisinden bazı kalıntılar sayılabilir.
Hamam yapısı kentin günümüze en iyi durumda gelebilmiş yapısıdır. Yan duvarlarının büyük bir bölümü ayaktadır. Yine bu duvarlara ait çok sayıda blok etrafa dağılmış vaziyettedir. Bugünkü durumundan yapının büyük bir bölümü tanımlanabilecek durumdadır.
Kentin en görkemli yapısı olarak tiyatrosu göze çarpmaktadır. Ancak bugün büyük oranda tahrip olmuş tiyatronun Caveasından (izleyicilerin oturduğu basamaklar) geriye çok az şey kalmış gibidir. Orkestra ve sahne binası tamamen toprak altındadır. Ancak bu durumda bile son derece etkileyici bir görünüme sahiptir. Tiyatro'da yapılacak olan kazı çalışmaları sonrasında büyük bir bölümü ayağa kaldırılabilecek ve burası turizme kazandırılacaktır.
2007 yılı Tripolis'te bilimsel kazı çalışmalarının başlamasının ilk yılıdır. Bu nedenle çalışma programı daha çok kenti tanıma, territoriumunu belirleme ve kent üzerindeki yapılan saptama şeklinde planlanmıştır. 2007 kazı sezonunda çalışmalar arazi ve kazı evi olarak iki ana başlık altında yapılmıştır. Arazi çalışmaları: yüzey araştırmaları, temizlik, düzenleme, kazı ve restorasyon başlıkları altında gerçekleştirilmiştir. Kazı evinde ise malzemenin belgelenmesi, değerlendirilmesi ve restorasyonu gibi çalışmalar yapılmıştır.
2008 yılı kazı çalışmalannda öncelikli olarak Roma Caddesi'ne ağırlık verilmiştir Caddenin kuzey, kuzeybatı ve batısında yapılan çalışmalarda önemli sonuçlar elde edilmiştir. (resim2)
2008 yılının ilk kez kazısına başlanan bir diğer alan kentin doğu nekropolis alanıdır. Kazılar sonrasında üzerinde 4 sıra yazıtın yer aldığı bir lahit mezar ile iyi korunmuş durumda çok sayıda mezar hediyesiyle birlikte, 4 farklı odaya sahip olan mezar yapısı ortaya çıkartıldı.(resim3)
Resim 3 : Doğu Nekropolisi 2 No.lu mezar. www.didimli.com |
2009 yılı kazıları kapsamında Roma Caddesi'nin güneydoğusunda çalışılmış ve burada bulunan geç dönem yapısının doğu tarafında oval formlu bir duvar açığa çıkanlmıştır. Bu duvarın bir şapele ait apsis kısmı olduğu düşünülmektedir. Geç dönem sur duvarının hemen dışında yer alan bu yapı olasılıkla kenti dini olarak da savunmayı sağlamak amacıyla inşa edilmiştir.
Ahmet Oğuzhan KARAÇETÎN*
KAYNAKÇA
ERDOĞAN, Aytekin 2009, Tripolis Kazısı Arşivi
Yorum Bırakmak İster misiniz?