Arkaik Dönem Heykeltıraşları
Arkaik dönem heykeltıraşları hakkındaki bilgilerimiz üç farklı kaynaktan edinilmektedir. Bu kaynaklar; ele geçen eserler üzerindeki sanatçı imzaları, antik kaynaklarda özellikle Plinius ve Pausanias’ın eserlerinden edinilen bilgiler ve sanatçıların imzaladıkları eserlerin stilistik açıdan karşılaştırılması temeline dayalıdır.
Elbette ki bu kaynaklar içerisinde en güvenilir olanı ise sanatçıların imzaladıkları eserlerden elde edilen bilgilerdir. Ancak, bu dönem içerisinde eserleri üzerinde imzasını ekleyen sanatçıların sayısının da az olması bu kaynakların sınırlı kalmasına neden olmaktadır. Bunların yanı sıra hem bir eser üzerinde imzası bulunan hemde antik kaynaklarda adı geçen tek arkaik dönem heykeltıraşı ise Endoios’tur[1].

Yetersiz yazılı kaynakların, arkaik dönem heykeltıraşları hakkında sağladığı sınırlı bilginin yanı sıra bu dönem içerisinde eser veren atölyeleri ve bu atölyelerin yer aldığı kent devletleri hakkındaki bilgilerin de sınırlı olmasına neden olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında, arkaik döneme tarihlenebilen eserlerin yoğun olarak bulunduğu Attika bölgesi ve Atina ön plana çıkmaktadır. Atina ve yakın civarından ele geçen üç yüze yakın arkaik dönem heykel olmasına rağmen heykeller üzerindeki imzalarından yola çıkılarak otuz yedi heykeltıraşın eser verdiği bilinmektedir. Bu imzaların yirmi üç tanesi akropolisden ele geçen eserlerde geri kalan 14 tanesi de akropolisin dışından ele geçen eserler üzerinde bulunmaktadır[2]. Bu verilerin yanı sıra Atina’dan ve yakın civarından ele geçen bu imzalı eserlerdeki isimlerin ve sanatçıların tamamının attik kökenli olmadıkları görülmektedir. Ele geçen ve özellikle mezar anıtları üzerinde yer alan yazıtlardan en az bir tanesinin Paros’lu olan Aristion isimli bir sanatçının yaptığı bilinmektedir. Bunun yanı sıra akropoliste bulunan eserler üzerindeki imzalarda adı geçen Khios’lu Arkhermos ve Aegina’lı Kalon’un varlığı da dikkat çekicidir. Aynı zamanda Pythis, Miletos’dan Bion ve Samos Lakonialı Gorgias isimli sanatçılarında da eserlerinin bu alanda bulunduğu görülmektedir[3].


[1] Ridgway, 1977: 284.
[2] Ridgway, 1977: 285.
[3] Ridgway, 1977: 286.
[4] Ridgway, 1977: 287.
[5] Ridgway, 1977: 288.
[6] Ridgway, 1977: 295.
Yorumlar