Header Ads


HERMOGENES ESERLERİNDEN "TEOS DIONYSOS TAPINAĞI"


Çok iyi bir şekilde korunmuş olarak günümüze ulaşan Teos Dionysos tapınağında ilk olarak 19. yüzyılın sonlarına doğru İngiliz Dilettanti cemiyeti tarafından araştırma yapılmıştır. Fransız arkeologlar tarafından 1924 yılında, ayrıca daha sonra ilki 1964–1965 arasında Y. Boysal ve B. Öğün ortaklığında, diğeri ise M. Uz başkanlığında olmak üzere Türk arkeologlar tarafından kazı ve araştırmalar yapılmıştır.
 "TEOS DIONYSOS TAPINAĞI" günümüz kalıntıları Seferihisar İzmir






• Tapınak tiyatro ile ilintili olmayan bir yerde, Hellenistik kent duvarlarına yakın bir şekilde yerleştirilmiştir. Etrafı stoa ile çevrelenmiş bulunan bir temenos alanının batısında yer alır. Stoa kuzey ve güney yanlarda Dor, doğu ve batıda ise İon düzeninde inşa edilmiştir.
• Temenosa girişin kuzeybatı ve güneybatı köşelerdeki anıtsal kapılarla sağlandığı düşünülmektedir. Temenos alanı doğuya doğru alçaldığı için, buraya bakan giriş bölümünde basamaklar yanlara oranla daha fazladır. Crepidoma önde 12, diğer taraflarda ise 6 basamaklıdır. Bu görünümü ile doğudan bakanlar için, tapınak bir podyum üzerinde duruyormuş izlenimi vermektedir.
 "TEOS DIONYSOS TAPINAĞI" Rekonstrüksiyon
• Tapınak 11x6 sütunu ile bir hexastyle peripterostur . Tapınakta Hermogenes'in tercih etmiş olduğu sistem olan eustyle kullanılmıştır. Sütun alt çapı 1,01- 1,03 metre, sütun aralıkları ise 3,26- 3,27 metredir. Buna göre, R. Pullan’ın 2 1/6 ölçüsüne karşılık, sütunların 1: 2 1/4 alt çap oranındaki eustyle planına uygun şekilde yerleştirilmiş olduğu günümüzde kesin olarak belirlenmiştir. Pullan'ın hatalı sonuca ulaşmasında tapınağın Roma imparatorluk dönemine ait kalıntıları üzerinde çalışması etken olmuş olmalıdır.
 "TEOS DIONYSOS TAPINAĞI" kalıntıları
• Bu yanılgıdan da anlaşılabileceği gibi, tapınakta belli başlı iki evre söz konusudur.
o İlki bizi de ilgilendiren Hellenistik döneme ait evresi, diğeri ise günümüze ulaşan kalıntılardan çoğunu içeren Hadrian dönemindeki esaslı onarımdandır. Bu onarıma neden olarak kenti etkileyen büyük bir deprem gösterilmektedir. M. Uz'un da altını çizdiği gibi, Hellenistik malzemeler Roma dönemine ait olanlardan rahatlıkla ayırt edilebilmektedir. Örneğin, bugün İzmir Arkeoloji Müzesi'nde korunan akroterlerden bazıları Hellenistik, bazıları ise Roma dönemi özelliklerini taşır. Sütun başlıklarında (res. 52) veya epistyle blokları üzerinde yine her iki farklı evrenin izlerini görmek olasıdır.
 "TEOS DIONYSOS TAPINAĞI" planı

• Tapınağın stylobat ölçüleri 18,5 χ 35 metredir. Mimari elemanlar stylobat üzerine yerleştirilmeden önce, bütün alan satranç tahtası gibi karelere bölünmüştür. Ancak bu bölünme hiçbir zaman için Pytheos'un Priene Athena Polias Tapınağı'nda olduğu gibi 6x6 ayaklık eşit kareler şeklinde olmamıştır. Böylece dar yüzlerde 11, uzun kanatlarda 21 kare alan elde edilmiştir. Mimari öğeler bu parseller göz önünde tutularak simetrik bir şekilde yerleştirilmeye çalışılmıştır. Böylece yan kanatlarda 10, kısa kenarlarda 5 sütun aralığı elde edilmiştir. Bu da geneldeki 1,2 oranındaki katı ölçüye (ratio) uygundur.
• İon mimarisinde genellikle dar kanatlarda, girişin önüne gelen merkezi bölümlerde, sütun araları normale göre biraz daha geniş tutulmaktadır. Böylece hem tapınağın içindeki kült yontusu dışardan bakanlar tarafından daha rahat görülmekte, hem de festivaller esnasında rahiplerin tapınağa giriş çıkışları daha rahat olmaktadır. Buna karşın, Dionysos Tapınağı’nda bu açıklığı görememekteyiz. Bunun nedeni Dinsmoor'un da altını çizdiği gibi, 55 χ 110 İon ayaklık dikdörtgen formu elde edebilmek olmalıdır. Böylece 1:2 oranı korunmaya çalışılmıştır.Hermogenes, tapınak mimarisinde Ion düzeninin en uygun sistem olduğunu kabul ettirmeye çalışsa da, her iki eserinde de mimarın zaman zaman Attik özelliklere yöneldiğini görülmektedir. Örneğin tapınağın arka dar yüzünde Dor tapınaklarına özgü olan opisthodomos bölümüne yer verilmiştir. Sütun kaidelerinde torus-trochilos-torus şeması, yani Attik kaidesi tercih edilmiştir, Yine yavaş yavaş İon mimarisinde moda olmaya başlayan ve Dor tapınaklarının bir özelliği olan friz kullanılmıştır. Tapınak frizlerinde Dionysos konu edilmiştir
• 24 yive sahip sütunlardan tapınağın çevresinde 30 adet vardır. 2 tane pronaos, 2 tane de opisthodomosta sütuna yer verilmiştir. Hem bütün kenarlardaki sütunlar, hem de sütunlarla sella duvarları katı bir simetri oluşturacak şekilde aynı eksen üzerindedir. Bütün mimari elemanların kusursuz bir şekilde yerleştirilmiş olması yukarıda da vurguladığımız gibi Hermogenes'in en büyük başarılarından birisidir.
 "TEOS DIONYSOS TAPINAĞI" sütun kalıntıları

• Tapınağın sunağı, doğuya bakan girişin önüne gelecek şekilde yerleştirilmiştir. Bu alanda yetersiz kazı yapılmış olduğundan dolayı, sunağın mimarisi konusunda şimdilik bir yorumda bulunmak mümkün değildir.
• Ion kymationlu başlıklar ve arşitrav Hadrian dönemi özellikleri gösterir. Buna karşın korunan Attik tipli sütun kaideleri, alınlıkta, Doinysos konulu frizin bir bölümü, ranke motifli sima frizi ve palmet bezekli köşe akroterleri Hellenistik'tir. Ayrıca, Hoepfner'in de belirlediği gibi, kurtağzı (Wolfslöcher) ismi verilen ve sadece İmparatorluk dönemi yapılarında kullanılan bağlama tekniği, Dionysos tapınağında yoktur. Yani, burada Hadrian döneminde baştan aşağı yeniden inşa edilen bir yapıdan çok, Hellenistik dönem tapınağının esaslı şekilde onarımı söz konusudur.

Arkeoloji ile ilgili herşey...
Arkeoloji.Biz

Hiç yorum yok

www.arkeoloji.biz. Blogger tarafından desteklenmektedir.